Examples of using "Wateren" in a sentence and their turkish translations:
Tehlikeli sularda dolaşıyor.
suları canlandırır,
Durgun sular derin akar.
...bu karanlık suların daha da derinlerine iniyoruz.
en bolluk içinde yüzen sularından biri hâline getiriyor.
Büyük gölün coşkulu sularındaki kıpırtılar hep birlikte
Okyanusun derinliklerinde keşfedilmemiş sayısız tür var
Gece ne kadar karanlık olursa... ...bu sular insanı o kadar hayrete düşürüyor.