Translation of "Vrouwen" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Vrouwen" in a sentence and their turkish translations:

Vrouwen delen alles.

Kadınlar her şeyi paylaşırlar.

Vrouwen zijn mooi.

Kadınlar güzeldir.

De vrouwen werken.

Kadınlar çalışıyor.

Wij zijn vrouwen.

Biz kadınız.

Vrouwen zijn mensen.

Kadınlar insanlardır.

Vergeet jullie vrouwen!

Karılarınızı unutun!

Twee vrouwen zingen.

İki kadın şarkı söylüyor.

Vrouwen zijn individuen.

Kadınlar bireydir.

- Vrouwen zijn daar gek op.
- Vrouwen zijn daar dol op.
- Daar houden vrouwen van.

- Kadınlar şuna bayılır.
- Kadınlar şunu sever.

- Vrouwen willen ook neuken.
- Vrouwen willen ook seks hebben.

Kadınlar da seks yapmak ister.

- Vrouwen hebben je niet graag.
- Vrouwen houden niet van je.

Kadınlar senden hoşlanmıyor.

Vrouwen hebben zoveel remmingen.

Bildiğiniz üzere kadınların birçok kısıtlaması var.

Die vrouwen zijn sterk.

Bu kadınlar güçlü.

Echte vrouwen hebben rondingen.

Hakiki kadınların kıvrımları vardır.

De vrouwen hebben paraplu's.

Kadınların şemsiyesi var.

Alle vrouwen zijn mooi.

- Tüm kadınlar güzeldir.
- Bütün kadınlar güzeldir.

Vrouwen zijn geen seksobjecten.

- Kadınlar seks objeleri değiller.
- Kadınlar cinsel obje değildir.

Vrouwen en kinderen eerst!

İlk önce kadınlar ve çocuklar!

Vrouwen veranderen de wereld.

Kadınlar dünyayı değiştirirler.

Ik haat jaloerse vrouwen.

Ben kıskanç kadınlardan nefret ederim.

Vrouwen praten non-stop.

Kadınlar durmaksızın konuşur.

- Ik haat vrouwen met een onafhankelijke wil.
- Ik haat zelfbewuste vrouwen.

Azimli kadınlardan nefret ederim.

Specifiek naar vrouwen en milieu,

kadınlara ve çevreye gidiyor,

Deze vrouwen leiden het werk.

İşin başında bu kadınlar var.

De vrouwen houden van thee.

Kadınlar çayı sever.

Vrouwen houden van kleurrijke paraplu's.

Kadınlar renkli şemsiyeleri severler.

De twee vrouwen kennen elkaar.

İki kadın birbirini tanıyor.

Deze vrouwen zijn mijn tantes.

Bu kadınlar benim teyzelerim.

Lijken die vrouwen op elkaar?

O kadınlar birbirlerine benziyorlar mı?

Ik weet hoe vrouwen denken.

Kadınların nasıl düşündüğünü biliyorum.

Die vrouwen zijn koelbloedige moordenaars.

O kadınlar soğukkanlı katillerdir.

Wie zijn die drie vrouwen?

Şu üç kadın kim?

Ze willen onze vrouwen verkrachten.

Kadınlarımıza tecavüz etmek istiyorlar.

214 miljoen vrouwen in armere landen

Düşük gelirli ülkelerde 240 milyon kadın gebe kalmak isteyip istemediğine

Vrouwen moeten stoppen met boos zijn.

Kadınlara sinirli olmamaları söyleniyor.

...en vrouwen worden verliefd op mannen.

kadınlar da erkeklere âşık olur.

De vrouwen staan voor de bibliotheek.

Kadınlar bir kütüphanenin önünde.

Mannen en vrouwen hebben elkaar nodig.

Erkekler ve kadınların birbirlerine ihtiyaçları vardır.

Veel vrouwen zijn bang voor spinnen.

Birçok kadın örümceklerden korkar.

Vrouwen zijn fysiek zwakker dan mannen.

Kadınlar fiziksel olarak erkeklerden daha güçsüzdür.

Waar heb je die vrouwen gezien?

Şu kadınları nerede gördün?

De vrouwen van Frankrijk zijn mooi.

Fransa'nın kadınları güzeldir.

Naar bewerkelijke vrouwen en krijsende, lelijke zeuren.

beklentisi yüksek kadınlar ve tiz, çirkin dırdırcılar oluyoruz.

Met name voor zwarte vrouwen met kanker.

özellikle siyahi kadınlarda kanserde.

Simpel gezegd, worden mannen verliefd op vrouwen...

Basitçe ifade edeyim, erkekler kadınlara,

Wat zou de wereld zonder vrouwen zijn?

Dünya kadınsız ne olurdu?

Mannen praten de hele tijd over vrouwen.

Erkekler her zaman kadınlar hakkında konuşur.

Hoeveel vrouwen werken er in deze fabriek?

- Bu fabrikada kaç kadın çalışıyor?
- Bu fabrikada kaç tane kadın çalışıyor?

Want de kracht van Latijns-Amerikaanse vrouwen is bewonderenswaardig. Want de kracht van Latijns-Amerikaanse vrouwen is bewonderenswaardig.

Çünkü Latin kadınlarının gücü hayranlık vericidir. Çünkü Latin kadınlarının gücü hayranlık vericidir.

Sommige van de vrouwen openden een kleine onderneming,

Bu kadınlardan bazıları küçük şirketler açtı,

Vrouwen zijn de primaire boeren van de wereld.

Kadınlar dünyanın birincil çiftçileridir.

Vrouwen leven over het algemeen langer dan mannen.

Kadınlar erkeklerden daha uzun yaşama eğilimindedir.

Het aantal werkende vrouwen is aan het toenemen.

Çalışan kadın sayısı artıyor.

Over het algemeen lopen mannen sneller dan vrouwen.

Genellikle,erkekler kadınlardan daha hızlı koşar.

De vrouwen waren halfnaakt rond aan het paraderen.

Kadınlar neredeyse yarı çıplak geçit töreni yaptı.

Mannen verschillen niet zo heel veel van vrouwen.

- Erkekler kadınlardan çok farklı değiller.
- Erkekler kadınlardan o kadar farklı değiller.

Je hebt nog veel te leren over vrouwen.

Senin hâlâ kadınlar hakkında öğreneceğin çok şeyin var.

In het algemeen zijn mannen langer dan vrouwen.

Genel olarak konuşursak, erkekler kadınlardan daha uzundur.

Onderwijs betekent betere gezondheid voor vrouwen en hun kinderen,

Eğitim kadınlar ve çocukları için daha sağlıklı bir hayat,

Zijn vrouwen en meisjes een felle bron van mogelijkheden.

kadınlar ve kızlar müthiş bir çözüm ihtimali.

Om naar de vrouwen in je leven te luisteren?

kendinizden emin misiniz?

Want vrouwen worden al lang geïdentificeerd met de natuur.

çünkü kadın eskiden bu yana doğayla ilişkilendiriliyor.

Gewoonlijk zegt men dat vrouwen langer leven dan mannen.

Onlar kadınların genellikle erkeklerden daha uzun yaşadıklarını söylüyorlar.

Ik moet het gaan aanleggen met wat verfijndere vrouwen,

Benimle bir Boeing 747 uçağının tuvaletinde seks yapmak istemeyen,

Mijn zoon denkt dat vrouwen sterker dan mannen zijn.

Oğlum kadınların erkeklerden daha güçlü olduklarını düşünüyor.

Maria is een van de mooiste vrouwen in Boston.

Mary Boston'daki en güzel kadınlardan biridir.

Het gaat dus niet enkel om mannen die vrouwen bespioneren.

Bu yalnızca erkeklerin kadınlar üzerindeki casusluğu değildi.

Als we terrein winnen op gelijkheid van mannen en vrouwen,

Eğer cinsiyet eşitliğinde başarıya ulaşırsak

Ik vraag me af waarom vrouwen langer leven dan mannen.

Niçin kadınların erkeklerden daha uzun yaşadıklarını merak ediyorum.

Mannen hebben een X- en Y-chromosoom; vrouwen twee X'en.

Erkeklerin X ve Y kromozomları vardır; kadınların iki tane X.

Vrouwen vinden mannen leuk die hen zich speciaal laten voelen.

Kadınlar kendilerini özel hissettiren erkekler gibidir.

Ik deed wat veel meisjes en vrouwen hebben geleerd te doen:

Ben çoğu kız ve kadının yapmayı öğrendiğini yaptım.

Wij, mannen, zijn het gewoon om op de vrouwen te wachten.

Biz erkekler kadınları beklemeye alışkınız.

Ik maak je niet wakker met wijn of het gefluister van vrouwen,

Seni ne şarapla ne de kadınların fısıltılarıyla

In onze cultuur kunnen we niet met twee vrouwen tegelijk getrouwd zijn.

Bizim kültürümüzde, aynı anda iki kadınla evli olamayız.

Vrouwen zijn er om bemind te worden, niet om begrepen te worden.

- Kadınlar anlaşılmak değil, sevilmek ister.
- Kadınlar sevilmek için yaratılmıştır, anlaşılmak için değil.

Ik vraag me af hoe het komt dat vrouwen niet kaal worden.

Kadınların neden kel olmadıklarını merak ediyorum.

Heb je moeite met begrijpen wat vrouwen en kinderen tegen je zeggen?

Bayanların ve çocukların sana ne dediklerini anlamada sorunların mı var?

De patiënten in deze studie bestonden uit dertig mannen en 25 vrouwen.

Bu çalışmadaki hastalar, 30 erkek ve 25 kadından oluşmaktadır.

Ik ben er sterk van overtuigd dat mannen en vrouwen gelijkwaardig zijn.

Ben erkeklerin ve kadınların eşit olduğunu güçlü bir şekilde hissediyorum.

Heeft u moeite te verstaan wat vrouwen of kleine kinderen tegen u zeggen?

Kadınların veya küçük çocukların size ne dediklerini anlamakta güçlük çekiyor musunuz?

Ñato heeft ooit uitgerekend dat wij samen meer tijd hebben doorgebracht... ...dan met onze vrouwen.

Ñato hesaplamış, üçümüz birlikte, kadınlarımızla geçirdiğimizden daha çok vakit geçirmişiz.

We hebben manieren om vrouwen te laten praten, maar we hebben niets om ze te laten zwijgen.

Kadınları konuşturma yollarına sahibiz ama onları susturmak için hiçbir şeyimiz yok.