Examples of using "Dol" in a sentence and their turkish translations:
Müziğe çok düşkün.
O, hayvanlara düşkündür.
O tenis oynamaya düşkündür.
- O seyahati sever.
- O, seyahat yapmayı sever.
Fransızcayı seviyorum.
Kayak yapmayı severim.
Tom gerçekten onu seviyor.
O onu çok sever.
Ben arabaları çok severim.
Tom dondurmayı seviyor.
İş arkadaşlarımı gerçekten seviyorum.
Ben çocuklarınızı çok seviyorum.
Kır çiçeklerini severim.
Tembel pazar günlerini severim.
Onlar ona çok düşkünler.
Güneşi gerçekten seviyorum.
O kız köpeğinin tutkunu.
Deli olmak işten değil.
Bu romantik müziği seviyorum.
Lazanyayı severim.
Ben çocukları seviyorum.
O, şarkı söylemeyi seviyor.
- O, şarkı söylemeyi sever.
- Şarkı söylemeyi seviyor.
Geçici orman havuzları suyu çok seven kurbağaları çeker.
O, kedileri seviyor.
- Lazanyayı severim.
- Lazanyaya bayılırım.
Müziği çok severim.
Tom balık tutmayı seviyor.
Babam pizayı çok sever.
- Kadınlar şuna bayılır.
- Kadınlar şunu sever.
Müziği seviyorum.
Bunu gerçekten seviyorum.
Güneşten hoşlanıyorum.
- Tavuğu severim.
- Pilici severim.
O, yeni evi seviyor.
Benim çocuğum yok ve veraset kanunlarını pek sevmiyorum. Bunu devlete bırakırsam bürokrasinin eline geçer.
Tom'un bunu seveceğine eminim.