Translation of "Takken" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Takken" in a sentence and their turkish translations:

Ik knoop de takken... ...aan elkaar.

Aslında yaptığım tek şey bu dalları birbirine sarmak.

En zich om de takken slingerden.

Ağaçları sarmalaması

Een eekhoorntje verstopte zich tussen de takken.

Bir sincap dalların arasında saklandı.

Wat denk jij? Modder of takken? Jij bepaalt.

Ne düşünüyorsunuz? Çamur mu, dal mı? Karar sizin.

Stinkende uitwerpselen geven een signaal af. 'Deze takken zijn bezet.'

Kokulu dışkıların bir mesajı var. "Bu dallar sahipli."

En als ik bladeren en takken gebruik verhult dat mijn vorm.

Ya da dalları kullanarak kendi şeklimi değiştirmeye çalışırım.

Ik moet proberen het touw over een van deze hoge takken te krijgen.

Halatı yüksekteki dalların üzerine atmayı denemeliyim.

Plotseling begint een van de laatst overgebleven grote apen in Azië... ...takken naar Scourfield en zijn gids te gooien.

Asya'nın hayatta kalan birkaç büyük maymunundan biri, birden Scourfield ve rehberine dal fırlatmaya başladı.

Of misschien doen we een paar bladeren en takken in de rugzak... ...om er wat minder als een mens uit te zien.

Ya da çantama biraz yaprak ve dal doldurup keskin insan formu görüntüsünü kırarım.