Examples of using "Sparen" in a sentence and their turkish translations:
Enerjisini muhafaza etmeli.
Onun hayattaki amacı para biriktirmek.
Ne şiş yansın, ne kebap.
Bazısı kış uykusuna yatarak asgari enerji harcıyor.
Para biriktirmek için masrafları kısmalıyız.
Kötü bir gün için her zaman para biriktirmelisin.
Yok öyle, hem karnım doysun hem pastam dursun.
Tom bir yat almak için para tasarruf ediyor.
Bir evi satın almak için onlar paralarını tasarruf ediyorlar.
Avustralya'ya gidebilmek için tasarruf yapıyorum.
Çok harcamak biraz biriktirmekten daha kolay.
Eğer su tabancası istiyorsan sadece para biriktirmek ve onu kendin almak zorunda kalacaksın. Senin için sürekli oyuncaklar alamam. Verecek param yok.