Examples of using "Roep" in a sentence and their turkish translations:
İsmail'i ara.
Arkadaşlarını çağır.
- Doktor çağır!
- Doktor çağırın!
Yardım için ara.
Hemşireyi çağır!
Polisi çağır!
O köpeği geri çağır!
Lütfen polisi ara.
Yardıma ihtiyacınız olursa beni arayın.
- Senin kız kardeşlerini çağır.
- Senin kız kardeşlerini ara.
Yarın sabah altıda beni ara.
- Polis çağır!
- Polisi çağır!
- Polisi arayın!
- Polisi ara!
Karını ara.
Çağrısının sonuna fazladan bir ses ekliyor.
Yardıma ihtiyacınız olursa beni arayın.
Çocuğu ararım ve o gelir.
Onları ara.
Onu ara.
Çağrı ne kadar belirgin olursa hedefi bulması o kadar kolay oluyor.
Standartları da çok yüksek. Bu erkeğin çağrısında özel bir şeyler var.
Eğer ayrılmazsanız, polisi arayacağım.
Yalnız bir erkek bile sürünün çağrısını takip eder.
Bazıları büyüleyici bir yardım çağrısında bulunur. Biyolüminans özelliği olan mantarlar kendi ışıklarını saçar.