Translation of "Hond" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Hond" in a sentence and their turkish translations:

- Een hond blaft.
- De hond blaft.

- Bir köpek havlıyor.
- Köpek havlıyor.

- Een hond rent.
- Een hond loopt.

Bir köpek koşar.

Brave hond!

İyi köpek!

- De hond stierf.
- De hond ging dood.

Köpek öldü.

- Heb je een hond?
- Hebben jullie een hond?
- Hebt u een hond?

Senin bir köpeğin var mı?

- De hond ging weg.
- De hond liep weg.

Köpek uzaklaştı.

- Waar is jouw hond?
- Waar is je hond?

Köpeğin nerede?

- Jij bent een hond.
- U bent een hond.

Sen bir köpeksin.

- Pas op de hond!
- Opgepast voor de hond!

Köpeğe dikkat!

De hond bloedt.

Köpek kan kaybediyor.

De hond slaapt.

Köpek uyuyor.

Verdwijn, vuile hond!

Defol buradan, seni köpek!

De hond blaft.

Köpek havlıyor.

De hond eet.

Köpek yiyor.

Zwemt de hond?

Köpek yüzüyor mu?

Een hond blaft.

Bir köpek havlıyor.

Bijt jouw hond?

Köpeğiniz ısırır mı?

Deze hond bijt.

Bu köpek ısırır.

De hond blafte.

Köpek havladı.

Deze hond sprong.

Bu köpek atladı.

Een hond rende.

Bir köpek koşuyordu.

Die hond sprong.

O köpek atladı.

Een hond blafte.

Bir köpek havladı.

- Ik heb de hond gezien.
- Ik zag de hond.

Köpeği gördüm.

Ik heb een witte hond en een zwarte hond.

Benim beyaz bir köpeğim ve siyah bir köpeğim var.

- Ik zag een hond.
- Ik heb een hond gezien.

Bir köpek gördüm.

- Ik heb een grote hond.
- Mijn hond is groot.

- Köpeğim büyük.
- Köpeğim büyüktür.

- De hond springt.
- De hond is aan het springen.

Köpek atlıyor.

- Hij heeft mijn hond gered.
- Hij redde mijn hond.

Köpeğimi kurtardı.

- Heb je de hond gevoerd?
- Heeft u de hond gevoerd?
- Hebben jullie de hond gevoerd?

Köpeği besledin mi?

- De hond is van hem.
- De hond is van u.
- De hond is van haar.

- Köpek onundur.
- Köpek onların.

- Deze hond is van jou.
- Deze hond is van u.
- Deze hond is van jullie.

Bu köpek sizindir.

- Praat je tegen je hond?
- Praat u tegen uw hond?
- Praten jullie tegen jullie hond?

Köpeğinle konuşur musun?

- De hond lijkt ziek.
- De hond ziet er ziek uit.

Köpek hasta gibi görünüyor.

De hond was doodgevroren.

Köpek donarak öldü.

De hond was dood.

Köpek öldü.

De hond was stervende.

Köpek ölüyordu.

Zijn hond is slechthorend.

Onun köpeği ağır duyar.

De hond is dood.

Köpek ölüdür.

Hij schilderde een hond.

O bir köpeği boyadı.

Het is mijn hond.

- O benim köpeğim.
- O benim köpeğimdir.

De hond is rood.

Köpek kırmızıdır.

Ik heb geen hond.

Köpeğim yok.

Is jouw hond gemeen?

Köpeğiniz huysuz mudur?

Ik zie de hond.

Köpeği görüyorum.

Ik zag een hond.

Bir köpek gördüm.

Ik heb een hond.

- Bir köpeğim var.
- Benim bir köpeğim var.

Mijn hond is drachtig.

Köpeğim hamiledir.

Waar is mijn hond?

Köpeğim nerede?

Mijn hond is wit.

- Köpeğim beyaz.
- Benim köpeklerim beyaz.

Deze hond rent snel.

Bu köpek hızlı koşar.

Deze hond is gay.

Bu köpek bir eşcinsel.

Ik ben een hond.

Ben bir köpeğim.

De hond is wit.

Köpek beyaz.

Heeft hij een hond?

Onun bir köpeği var mı?

Roep die hond terug!

O köpeği geri çağır!

Uw hond is hier.

- Köpeğiniz burada.
- Köpeğin burada.

Waar is jouw hond?

Köpeğin nerede?

De hond wil vlees.

Köpek et istiyor.

De hond is slim.

Köpek akıllıdır.

Die hond is groot.

- O köpek büyük.
- O köpek büyüktür.

Waar is de hond?

Köpek nerede?

Heeft de hond geblaft?

Köpek havladı mı?

Is de hond geketend?

Köpek zincirli mi?

De zwarte hond rende.

Siyah köpek koştu.

Wat een grote hond!

Ne kadar büyük bir köpek!

Dit is een hond.

- Bu bir köpek.
- O bir köpek.

Deze hond is groter.

Bu köpek daha büyük.

Mijn hond is hondsdol.

Benim köpeğim deli.

Ik wil die hond.

Bu köpeği istiyorum.

Dit is jouw hond.

Bu senin köpeğin.

Ik wil een hond.

Bir köpek istiyorum.

Hij heeft een hond.

Onun bir köpeği var.

Deze hond heet Ken.

Şu köpeğin adı Ken.

Dit is Maria's hond.

Bu Mary'nin köpeği.

Deze hond is groot.

- Bu köpek büyük.
- O köpek büyük.