Examples of using "Politieke" in a sentence and their turkish translations:
"Siyasi tutuklular" diyebileceğin bizler
ileten kişi oldu.
ya da siyasi bir toplantıya katılmak,
politik fay hatlarını geçebilmeli.
Siyasi bir gösteri gördüm.
Siyasi meseleler tamamen bağımsız olmalı.
Siyasi çevrelerde para çok önemlidir.
Sosyal, politik ve ekonomik sistemlerimiz
beklenmeyen teknolojik, siyasi ve ekonomik değişimde
Diğerleri, siyasi tutuklulardan çok şey öğrendiler.
siyasi af kapsamında Fransa'ya döndü
O siyasi fikirler Hindistan'da ortaya çıktı.
böylece kendi politik seçimlerimizi sadeleştirebiliriz
ahlaki, politik ve ideolojik konulardan daha kolay.
Politik çevrelerde para çok önemlidir.
ve hatta mülteci krizlerine yol açan politik krizleri...
Politik dünyada pek çok düşmanı var.
ve hatta bir davada siyasi muhaliflerinden birini öldürmekle suçlandı.
Bu hikâye de politik spektrumu yansıttı.
işkence edip onları ortadan kaldırmak için birlikte çalıştığı bir plandı bu.
Siyasi sistemler değişir, ama insanlar hep aynı kalır.
siyasi yelpazede hangi noktada olduğumuzla alakalı.
politik spektrum boyunca insanların aklına yer edecek.
Neredeyse iki ay kadar sonra, bir başka siyasi gösteri daha gördüm.
Siyasi eylemlerin hukukun üstüne çıktığı söylendiğinde insanlar alınıyor.
Daha doğrusu kanunların belirli bir siyasi dönemin donmuş ifadesi olduğu söylenince alınıyorlar.
Senin güçlü olduğunu biliyorum ama politik baskı daha güçlüdür.
İster evde olalım, ister okulda veya işte ya da siyasi bir arenada.