Examples of using "Onmogelijke" in a sentence and their turkish translations:
O, imkansızı istiyor.
Başarılması olanaksız.
Tom imkansızı yapmaya çalışıyor.
Sen imkansızı yapmamı rica ediyorsun.
ister kabul et, ister etme gibi imkânsız bir duruma sokulursunuz.
çamur. Bu imkansız koşullarda, umutların hepsi bir atılımın yakında kaybolur.