Examples of using "Word" in a sentence and their turkish translations:
İhtiyarlama, daha akıllı ol!
Lütfen uyanın.
- Kalk!
- Uyan!
Lütfen sinirlenme.
Sinirlenme!
Yaşlanıyorum.
Saçlarıma ak düşüyor!
Kelleşiyorum.
Şantaja uğruyorum.
Araba beni tutuyor.
Yoruluyorum.
Bir doktor olacağım.
Geçmiş olsun!
Sen takip ediliyor musun?
Bana yardım ediliyor.
Kelleşiyor muyum?
Baba oluyorum.
Şişmanlama.
Ben ıslanıyorum.
Kızıyorum.
Bu beni hasta ediyor.
Kolaylıkla isteri olurum.
Gerçekçi ol.
- Kalk!
- Uyan!
Yarın 28 olacağım.
Öbür gün 13 yaşına gireceğim.
Bu gece hamile kalıyorum.
O, beni sinirlendiriyor.
Ben gelecek yıl on yedi olacağım.
Yalnız bırakılmayı tercih ederim.
Tom beni deli ediyor.
Biraz sarhoş oluyorum.
Eylülde on altı olacağım.
Beni deli ediyorsun.
Genellikle erken uyanırım.
- Lütfen ona benzeme.
- Lütfen onun gibi olma.
Ekim ayında otuz yaşında olacağım.
Ne kadar erken kalkıyorsun?
İnanın bana. Ben yeni bir adam olacağım.
Klostrofobim artmaya başlıyor.
Uyan, Tom.
- Ben şüphe altında mıyım?
- Zan altında mıyım?
Bugün dört yaşına giriyorsun.
Tom, uyan.
- Hasta olacağım.
- Kusacağım.
Bana yardım edildi.
Sanırım çıldırıyorum.
Gelecek hafta otuz yaşında olacağım.
- Kalk!
- Uyan!
Partilere nadiren davet edilirim.
Öldürüleceğime dair bir olasılık var.
Bu ekim ayında 30 yaşına giriyorum.
Ben çoğunlukla partilere davet edilmem.
Bu ilaçla iyi olunmaz.
Hava ısındıkça güçsüzleştiğimi hissediyorum.
Erken uyanırım.
Ben yeni dünyanın tanrısıyım.
- Çok fazla yersen şişmanlarsın.
- Çok fazla yersen, şişmanlarsın.
- Çok fazla yemek yersen şişmanlarsın.
- Çok yersen şişmanlarsın.
Kolayca soğuk algınlığına yakalanırım.
Rica ederim eğer seni eleştirirsem bana kızma.
bir çalışan arar ve ben de ödeme alamam.
Böyle davranılmak hoşuma gitmiyor.
Çok endişelenirsen kel olacaksın.
Bu tiyatroda alkol içmememiz gerekiyor.
Sabahları her zaman yedi civarında uyanırım.
ve burnunuzun ucundan
Alarm çalsa bile uyanmam.
O her zaman ıslık çalıyor. Bu beni deli ediyor.
Ben kilo alıyorum.
- Mary'nin zırvasını daha fazla dinlemek zorunda kalırsam, deliririm.
- Mary'nin zırvalarını daha fazla dinlemek zorunda kalırsam, deliririm.
- Mary'nin zırvalıklarını daha fazla dinlersem delireceğim.
Ben genellikle geç kalkarım.
Tenis hakkında bir cümle daha duyarsam, çıldıracağım.
ister kabul et, ister etme gibi imkânsız bir duruma sokulursunuz.
Uyan şimdi uyan, arkadaş arkadaşlarıyla, Adil'in insanlarının en iyileri.
Bu gürültü beni deli ediyor.
Gittiğim her yerde Noel müziklerini duymaktan bıkıyorum.
O beni sinirlendiriyor.
Elimi bir deliğe sokarken her zaman biraz gerilirim.