Examples of using "Liever" in a sentence and their turkish translations:
Yürümeyi tercih ederim.
Ölmeyi tercih ederim.
Aslında bunu istemiyorum bile,
Ondan kaçınmayı tercih ederim.
Ben kendi şirketimi tercih ederim.
Oturmayı tercih ederim.
Bira sipariş etmeyi tercih ederim.
Burada kalmayı tercih ederim.
Kahve tercih ederim.
- Onu yapmamayı tercih ederim.
- Bunu yapmayı tercih ederim.
yoksa kötü bir gün mü geçirmek istersiniz?
Evde kalmayı tercih ederim.
Ben onu yalnız yapmayı tercih ederim.
- Hangi cümleyi tercih edersin?
- Hangi cümleyi tercih edersiniz?
Bu sürümü tercih ederim.
Yalnız bırakılmayı tercih ederim.
Onu yalnız başıma yapmayı tercih ederim.
Olgun peyniri tercih ederim.
- Sağ ol, ama kalsın.
- Teşekkürler, ama hayır.
Ben sabah duş almayı tercih ederim.
Beyaz pirinci mi yoksa kahverengi pirinci mi tercih edersiniz?
Bunun hakkında konuşmayı tercih etmiyorum.
İngilizceyi müzikten daha çok seviyorum.
Ben çayı kahveye tercih ederim.
Eti balıktan daha çok severim.
- Muzu elmadan daha çok tercih ederim.
- Muzu elmaya tercih ederim.
Kahveyi süte tercih ederim.
Kedileri köpeklere tercih ederim.
Kedileri mi yoksa köpekleri mi tercih edersin?
Sütü meyve suyundan daha çok severim.
- Ben bir pamuk bluz tercih ederim.
- Pamuk bir bluzu tercih ederim.
Otobüse binmeyi tercih ederim.
Bilmeyi tercih etmiyorum.
Bugün aynı yemeği tekrar yemeyi tercih etmiyorum.
Futbolu beyzbola tercih ederim.
Kahveyi çaydan daha çok seviyorum.
Balığı ete tercih ederim.
Tarihi, coğrafyaya tercih ederim.
Kedi balığı ete tercih eder.
Sachiko'yu Akiko'dan daha çok seviyorum.
Koyunu sığıra tercih ederim.
- Fakir olmayı zenginliğe tercih ederim.
- Zengin olmaktansa fakir olmayı tercih ederim.
O şarkıyı söylememeyi tercih ederim.
Boston'u mu yoksa Şikago'yu mu ziyaret etmeyi tercih edersiniz?
İstiridye mi yemek istersin yoksa midye mi tercih edersin?
Bir erkeğin, başkasının kalbini
- Hangisini tercih edersin, çay mı yoksa kahve mi?
- Ne tercih edersin, çay mı yoksa kahve mi?
Bana gelince, tavuğu domuzdan daha çok severim.
Zengin olmayı mı yoksa ünlü omayı mı tercih edersin?
Hangisini tercih edersin, et mi yoksa balık mı?
Hangisini tercih edersin, pirinç pilavı mı yoksa ekmek mi?
- Tom ve Mary her ikisi de komedileri izlemeyi tercih ediyor.
- Hem Tom hem de Mary komedi izlemeyi tercih ediyor.
Tenis oynamayı yüzmekten daha çok severim.
Trenle gitmeyi, uçakla gitmeye tercih ederim.
Ben iğne olmak yerine, ilaç almayı tercih ederim.
Hediye vermeyi almaya tercih ederim.
Erkek bir hemşire tarafından muayene edilmeyi mi tercih edersiniz?
Kadın hemşire tarafından mı muayene edilmeyi tercih edersiniz?
tercihen iyi bir gün mü geçirmek istersiniz,
ameliyatlarını anestezi ile birlikte geçirmeyi tercih eder.
Teslim olmaktansa ölmeyi tercih ederdim.
Havaalanının yanında bir oteli tercih ederim.
Ahşap bir evde yaşamayı tercih ederim.
Bir köpeğe sahip olmaktansa bir kediye sahip olmayı tercih ederim.
Dün gece konsere gitmeyi tercih ederdim.
Bugün oyun oynamaktansa çalışmayı tercih ederim.
Tenis oynamayı tercih ederdim.
- Geç olması hiç olmamasından daha iyidir.
- Geç olsun da güç olmasın.
Hangi rengi tercih edersin, mavi mi yoksa yeşil mi?
Aradığınızı bulacak bir kaynak gibi kullanın
çoğumuz yakınımızdaki şeyleri düşünmeyi tercih ederiz;
Seninle baş başa konuşmayı tercih ederim.
Yalnız gitmektense evde kalmayı tercih ederim.
Otobüse binmektense yürümeyi tercih ederim.
Onunla evlenmektense ölmeyi tercih ederim.
- Bunu yemektense aç gitmeyi tercih ederim.
- Bunu yemektense aç kalmayı tercih ederim.