Examples of using "Lef" in a sentence and their turkish translations:
Sen oldukça cesursun.
- Bu ne cüret?
- Ne cesaret!
Onun cesareti vardır.
Yeterince cesaretin yok.
Tom cesareti var.
Tom'un intihar edecek cesareti yoktu.
Tom'un hatasını itiraf edecek cesareti yoktu.
Patronumdan arabasını bana ödünç vermesini istemeye cesaretim yok.