Translation of "Lach" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Lach" in a sentence and their turkish translations:

- Lach alsjeblieft!
- Lach alstublieft!

Lütfen gül!

Lach!

Gül!

- Waarom lach je?
- Wat lach je?

Neye gülümsüyorsun?

Lach niet.

Gülme.

Lach alsjeblieft.

Lütfen gülümse.

Waarom lach ik?

Neden gülüyorum?

Waarom lach je?

- Niçin gülüyorsunuz?
- Neden kahkaha atıyorsun?

Lach eens tegen hem.

Ona bir gülümseme ver.

Lach eens tegen haar.

Ona bir gülümse.

Wees gelukkig en lach!

Mutlu ol ve gülümse!

Lach geen kinderen uit.

Çocuklarla alay etme.

Je hebt een grappige lach.

Komik bir kahkahan var.

Lach eens naar het vogeltje.

Kamera için gülümse.

Ik lach om zijn naïviteit.

Ben onun saflığına gülüyorum.

Je hebt een mooie lach.

Güzel bir gülüşün var.

Lach me niet uit, alsjeblieft.

Lütfen bana gülme.

- Lach naar het vogeltje.
- Zeg kaas.

Gülümseyin.

Haar lach galmde door het huis.

Onun kahkahası evde yankılandı.

Ik lach me dood om dit!

Bu beni ölesiye güldürür.

- Wat lach je nou?
- Waar lachen jullie om?

Neye gülüyorsun?

Haar lach is een authentieke uiting van levensvreugde.

Onun kahkahası yaşamanın keyfinin otantik bir ifadesi.

Ik lach altijd als iemand een grap vertelt.

- Biri espri yapınca hep gülerim.
- Fıkra anlatılınca hep gülüyorum.

Dat ik altijd mijn verhalen vertelde voor een lach.

hikayelerimi güldürmek için anlattığımı fark ettim.

Ik schoot in een lach van toen ik hem zag.

Onu görür görmez gülmekten kırıldım.

- Iedereen, zeg kaas.
- Iedereen, zeg "cheese".
- Iedereen, lach naar het vogeltje.

Herkes peynir desin.

- Tom glimlachte bij het lezen van Maria's brief.
- Tom had een lach op zijn gezicht bij het lezen van Maria's brief.

Tom Mary'nin mektubunu okurken gülümsedi.