Translation of "Hoorn" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Hoorn" in a sentence and their turkish translations:

Vandaag is de hoorn een statussymbool voor rijken.

Bugün, gergedan boynuzu zenginlerin statü sembolü olarak görülüyor.

Ze verwijderen de hoorn terwijl het dier nog leeft...

Hayvanın diri diri boynuzunu sökmek,

Ik had graag twee bollen ijs in één hoorn alstublieft.

Bir külahta iki kepçe dondurma istiyorum, lütfen.

Tom speelde een oud Iers liedje op zijn nieuwe hoorn.

Tom yeni Fransız kornasında eski bir İrlanda şarkısını çaldı.

Tom belde Maria op om zich te verontschuldigen, maar zij legde de hoorn neer.

Tom, Mary'yi ona özür dilemek için aradı fakat o onun yüzüne kapadı.