Examples of using "Halen" in a sentence and their turkish translations:
Onu almaya git.
Gel ve onu al.
Kahve almaya git.
Git ve Tom'u getir.
Ne almam gerekiyor?
Her zaman haklıyızdır orada
Ze bir şeyler içmeye gitti,
Ama nefes almak zorundaydım.
O bir sürücü ehliyeti almak istiyor.
Tom ehliyet almak istiyor.
Tom'u almalıyım.
Biraz süt almak zorundayım.
Ben o treni yakalamak zorundayım.
- Bir yerde bir lokma kapmaya gidelim.
- Gidip bir yerde bir şeyler atıştıralım.
yoksa başaramayacağız.
Onu bu tarafa çekelim. Hadi.
o da belge yaptırmak için geldi.
İlk treni yakalamalıyım.
Tom onu bu gece yapamaz.
Bir Noel ağacı almaya gidelim.
İçecek bir şey alacağım.
- Bizi de almaya gelecekler mi?
- Bizi de gelip alacaklar mı?
Anahtarcıyı aramak zorundaydık.
Tom beni seni almam için gönderdi.
Buradan geçirelim ve şimdi başlamaya hazırız.
Tom treni yakalamak için koştu.
Size içki alabilir miyim?
- Sana biraz şarap alacağım.
- Size biraz şarap alacağım.
Niçin sadece Tom'u almaya gitmiyorsun?
Hadi yiyecek bir şey alalım!
Öyleyse şimdi Machiavellian görüşümü aktarayım.
kullandıkları fotosentez işlemi yoluyla
yukarı çıkıp nefes alabilesin.
Senin onu yapacağını düşünmüyordum.
Biz hâlâ 06:00 Shinkansen'e yetişebilirmiyiz?
Otobüse yetişebilmek için acele edelim.
Sınavı geçmek için sıkı çalıştım.
Kahve alalım.
Bankadan biraz para çekmeliyim.
Otobüse binmek için acele etti.
Tom son trene yetişmek için koştu.
Tom Mary için bir bardak su almaya gitti.
Koş ve fırından bir ekmek al.
İlacını al ve bir bardak su getir.
Trene zamanında yetişmek için acele etti.
Tamam, seni buradan çıkartacağız. Ne diyorsun buna?
Geriye dönüp biraz su alacağım ve bunu deneyeceğim.
Bundan mı sıvı çıkarmayı deneyelim, altınfıçı kaktüsünden mi?
Bundan mı sıvı çıkarmayı deneyelim, altınfıçı kaktüsünden mi?
Mademki on sekiz yaşındasın, ehliyet alabilirsin.
Reçetenizi almak için doktora gidin.
Yarın sabah uğrayacağım ve seni alacağım.
Son trene yetişmek için hızlı koştu.
Trene yetişmek için yeterli zamanımız var.
İlk treni yakalamak için acele ettim.
Trene yetişmek için bol miktarda zamanın var.
Acele et ve trenini hâlâ yakalayabilirsin.
Tom Mary'yi gitmesi için ikna etmeye çalıştı.
Trene yetişmek istiyorsan koşmak zorundasın.
Seni almaya geliyorum.
İlk trene yetişmek için erken gidiyorum.
Tom'u onu yapmaya ikna etmeye çalışıyorum.
Yakındaki akarsulardan su almak için yürürdük.
Biz çocuklar için noel hediyesi almaya başlamalıyız.
Trenimizi yakalamak için bol zamanımız var.
Anne biraz ekmek almak için şehre gitti.
O, sınıf arkadaşlarına yetişmek için çok çalışmak zorunda kaldı.
- Treni yakalayacak kadar hızlı koşmadı.
- Treni yakalamak için yeterince hızlı koşmadı.
Benim için fiyat etiketini çıkarır mısınız?
Sınavı geçmek için gerçekten çok çalıştım.
Paltonu alalım.
Bill ilk treni yakalamak için erken kalktı.
- Birkaç yumurta almaya gitmeliyim.
- Birkaç yumurta almaya gitmem gerekiyor.
- Gidip biraz yumurta almalıyım.
Dan Linda'yı parayı çalması için ikna etmeye çalıştı.
Durumundan yararlanmaya çalışmalısın.
Bu hafta iyice uykumu almalıyım.
Ben ilk treni yakalamak için erken kalktım.
Alınmam gerekecek. Merhaba. Tamam, geliyoruz.
biraz su alıp bunu deliğin içine dökebilirim.
John son treni yakalamak için istasyona koştu.
Tom vize almak için Avustralya büyük elçiliğine gitti.
O sekiz trenini yakalamak için acele ediyor.
Bazı güçlü distopya senaryoları hayal edebiliyorum,
ama geri dönüp suyu getirmek biraz zaman alacaktır.
Ben onu bir daha sigara içmemesi için boş yere ikna etmeye çalıştım.
Onu yakalamak için elimden geldiğince hızlı koşuyorum.
Onu yakalayacağım.
İlk trene yetişmek için her zamankinden daha erken kalktım.
Beni saat beşte alacağından emin ol, lütfen.
O, bankadan tüm tasarruflarını çekmek istedi.
Tom onu yapmaması için Mary'yi ikna etmeye çalışacak.