Examples of using "Fluorescerend" in a sentence and their turkish translations:
Bu ultraviyole ışık altında fosforlu görünmelerini sağlar.
onu daha az tehlikeli dalga boylarına dönüştürüyor. Florışı işlemi.
Işıyan tek şey mercanlar da değil. Resifte yaşayan her çeşit yaratık yapıyor bunu.