Translation of "Fakkel" in Turkish

Tom droeg een fakkel.

Tom bir meşale taşıyordu.

Deze fakkel wordt alsmaar zwakker.

Bu meşale gittikçe sönüyor.

En de fakkel flakkert ook.

Bakın, alev de ona göre hareketleniyor.

Hieruit kunnen we een fakkel maken.

Bakın, meşaleyi bundan yapabiliriz.

En de fakkel overnam na Dreyfus' vertrek.

ve Dreyfus'un bıraktığı yerden casusluk çalışmalarını devam ettiriyor.

Welke fakkel denk je dat de beste lichtbron is?

Sizce hangi meşale en iyi ışık kaynağı olur?

En de fakkel flakkert ook. Er komt tocht vandaan.

Bakın, ateş de ona göre hareketlendi. Kesinlikle bir hava akımı var.

Oké, laten we 't proberen. We leggen onze fakkel neer.

Pekâlâ, deneyelim. Hadi. Meşaleyi bırakalım.

Ik moet voorzichtig zijn met deze fakkel. Dat kon wel eens buskruit zijn.

Meşaleye dikkat etsem iyi olur. İçinde barut olabilir.

Ik moet voorzichtig zijn met deze fakkel. Dat zou wel eens buskruit kunnen zijn.

Meşaleye dikkat etsem iyi olur. İçinde barut olabilir.

Het wordt hier moeilijker ademhalen. De fakkel brandt ook lang niet zo helder meer.

Burada nefes almak da zorlaştı. Bu meşale de artık çok ışık yaymıyor.

Dit zou wel eens kunnen werken als fakkel. We binden het erop met wat parachutekoord.

Bu bir meşale için oldukça iyidir. Bunu bir paraşüt ipiyle bağlayacağız.