Examples of using "Eenvoudige" in a sentence and their turkish translations:
Tom basit giysiler giyer.
Yapacağım şey, basit bir kazık bağı.
Ve çok basitleştirirsek
Bir ülkeyi yönetmek kolay bir iş değildir.
Ormanda hayatta kalmak kolay değil.
Prenses basit bir çoban kılığına girdi.
Bu yolculukta kolay bir yol yok. Bu yüzden yardımınıza ihtiyacım var.
İşte günlük yaşamınızda kullanabileceğiniz dört kolay örnek:
Ancak, yine de okyanuslarda gezinmek için basit ve güvenilir bir yol sağlar.
Mumbai gibi kent ormanlarındaki başıboş köpek, kedi ve tavukların, yani kolay lokmaların peşinde.
Tüm dünyadaki insanlardan hayatlarını videoya çekmelerini ve birkaç basit soruyu yanıtlamalarını istedik.