Examples of using "Bloedde" in a sentence and their turkish translations:
Tom kan kaybediyordu.
Onun yarası kanıyordu.
- Burnu kanadı.
- Onun burnu kanadı.
Mary'nin burnu kanıyordu.
Tom'un burnu kanadı.
Bu sabah kulağım kanıyordu.
Leyla kanıyordu.
Kanayıncaya kadar dilimi ısırdım.
Sofia'nın parmağı o kadar kanıyordu ki kan yere damlıyordu.
Ama hastaneye gitmediği için testere pullu engerek ısırdıktan 40 gün sonra ölen birini biliyoruz. Kan kaybından öldü.