Translation of "Maria's" in Turkish

0.046 sec.

Examples of using "Maria's" in a sentence and their turkish translations:

Maria's neus bloedde.

Mary'nin burnu kanıyordu.

Tom kent Maria's vader.

Tom, Mary'nin babasını tanıyor.

Tom is Maria's broer.

- Tom, Mary'nin erkek kardeşidir.
- Tom Mary'nin erkek kardeşidir.

Tom is Maria's kleinzoon.

Tom, Mary'nin erkek torunudur.

Tom is Maria's vader.

Tom, Mary'nin babasıdır.

Dit is Maria's hond.

Bu Mary'nin köpeği.

Tom negeerde Maria's waarschuwing.

Tom, Mary'nin uyarısına aldırmadı.

Tom knipte Maria's haar.

Tom, Mary'nin saçını kesti.

Maria's echtgenoot heet Tom.

Mary'nin kocasının adı Tom'dur.

Tom gebruikte Maria's telefoon.

Tom Mary'nin telefonunu kullandı.

Maria's jurk is roze.

Mary'nin elbisesi pembe.

Maria's kapper is Nederlands.

Mary'nin kuaförü Hollandalıdır.

Tom speelt met Maria's kat.

Tom Mary'nin kedisiyle oynuyor.

Tom ging naar Maria's huis.

Tom, Mary'nin evine gitti.

Tom is Maria's ex-man.

Tom, Mary'nin eski kocasıdır.

Tom heeft Maria's hulp nodig.

Tom'un Mary'nin yardımına ihtiyacı var.

Tom hoeft Maria's medelijden niet.

Tom, Mary'nin merhametini istemez.

Toms hond doodde Maria's kat.

Tom'un köpeği Mary'nin kedisini öldürdü.

Tom heeft Maria's salade opgegeten.

Tom, Mary'nin salatasını yedi.

Ik heb Tom Maria's telefoonnummer gegeven.

Tom'a Mary'nin telefon numarasını verdim.

Maria's nieuwe kapsel staat haar geweldig.

Yeni saç stili Meryem'e çok yakışmış.

Tom is één van Maria's vrienden.

Tom Mary'nin arkadaşlarından biri.

Tom kent sommigen van Maria's vrienden.

Tom Mary'nin arkadaşlarından bazılarını tanır.

Tom is bang voor Maria's hond.

Tom, Mary'nin köpeğinden korkuyor.

Tom verwijderde het verband van Maria's been.

Tom bandajları Mary'nin bacağından çıkardı.

Wat is de kleur van Maria's sjaal?

Mary'nin eşarbı ne renk?

Tom en Maria's kinderen houden van aardbeien.

Tom ve Mary'nin çocukları çilek seviyor.

Tom had Maria's geld niet mogen stelen.

Tom Mary'nin parasını çalmamalıydı.

Tom verliet het eiland in Maria's kano.

Tom adadan Mary'nin kanosunda ayrıldı.

Tom heeft een handtas gekocht voor Maria's verjaardag.

Tom Mary'ye doğum günü için bir cüzdan aldı.

Tom heeft Maria's tas in de auto gelaten.

Tom Mary'nin çantasını arabada bıraktı.

Tom ondertekende alle documenten die Maria's advocaat hem voorlegde.

Tom, Mary'nin avukatının verdiği tüm belgeleri imzaladı.

- Ik haat Maria's vriend.
- Ik haat Maria haar vriend.

Maria'nın erkek arkadaşından nefret ediyorum.

- Tom is Maria's vriend.
- Tom is Maria haar vriend.

Tom, Mary'nin erkek arkadaşıdır.

Ik was degene die Maria's diamanten ring had gestolen.

Mary'nin elmas yüzüğünü çalan kişi bendim.

- Tom glimlachte bij het lezen van Maria's brief.
- Tom had een lach op zijn gezicht bij het lezen van Maria's brief.

Tom Mary'nin mektubunu okurken gülümsedi.

- Maria's wasmachine raakte defect een week nadat de garantie verlopen was.
- Maria's wasmachine ging kapot een week nadat de garantie vervallen was.

Mary'nin çamaşır makinesi, garantinin bitmesinden bir hafta sonra bozuldu.

Tom zei dat hij niet wist wie Maria's vriend was.

Tom Mary'nin erkek arkadaşının kim olduğunu bilmediğini söyledi.

- Tom is de zoon van Maria.
- Tom is Maria's zoon.

Tom, Mary'nin oğludur.

- Tom is de leraar van Maria.
- Tom is Maria's leraar.

Tom, Mary'nin öğretmenidir.

Het was niet Toms bedoeling om Maria's gevoelens te kwetsen.

- Tom'un niyeti Mary'nin hislerini incitmek değildi.
- Tom Mary'nin duygularını incitmek istemedi.

Ik ben van plan een taart te bakken voor Maria's verjaardag.

Mary'nin doğum günü için bir pasta yapacağım.

Tom is niet van plan om naar Maria's concert te gaan.

Tom Mary'nin konserine gitmek için plan yapmıyor.

- Ik hou van Maria haar parfum.
- Ik hou van Maria's parfum.

Mary'nin parfümünü seviyorum.

Tom kreeg het aan de stok met Maria's broer en brak zijn neus.

Tom Mary'nin erkek kardeşiyle bir kavgaya karıştı ve burnunu kırdı.

- Tom weet niets over de familie van Maria.
- Tom weet niets over Maria's gezin.

Tom Mary'nin ailesi hakkında bir şey bilmiyor.

- Ik ben Maria haar vriend.
- Ik ben Maria's vriend.
- Ik ben het vriendje van Maria.

Ben Mary'nin erkek arkadaşıyım.

- Tom is de hartsvriend van Maria.
- Tom is Maria's vriend.
- Tom is Maria haar vriend.

Tom, Mary'nin erkek arkadaşıdır.

- Tom weet de naam van de hond van Maria.
- Tom kent de naam van Maria's hond.

Tom Mary'nin köpeğinin adını bilir.

- Als ik nog verder naar Mary's gewawwel moet luisteren word ik boos.
- Als ik nog langer naar Maria's geklets moet luisteren, word ik gek.

- Mary'nin zırvasını daha fazla dinlemek zorunda kalırsam, deliririm.
- Mary'nin zırvalarını daha fazla dinlemek zorunda kalırsam, deliririm.
- Mary'nin zırvalıklarını daha fazla dinlersem delireceğim.