Examples of using "Positief" in a sentence and their turkish translations:
Olumlu düşün, olumlu konuş.
Olumlu düşün.
Pozitif düşün!
olduğu görüşü
Tom olumlu.
Pozitif kalın.
Enerji sakla, pozitif ol!
Tom'un kan grubu 0+.
Olumlu tutmaya çalışıyorum.
Performans sonrasında performans öncesine göre
O pozitif en yaygın kan grubudur.
Kendinizi adayacak ve kendinizden emin bir şekilde sürekli ileri gideceksiniz.
Pozitif risk alma tekrarladığında artar mı?
ve sosyal medyasız bir yaşam çok pozitif olabiliyormuş.
Kanser hastalarına ilk söylenen şey pozitif olmaları.
Parslarla ilgili tek bir olumlu şehir efsanesi aklıma gelmiyor.
İkincisi de, sürekli ilerlemeye devam etmek. Canınız istemese bile emin bir şekilde ileriye gitmelisiniz.
Son 14 gün içinde COVID-19 testi pozitif çıkan birileriyle yakın temasa girdiniz mi?
Ancak Covid-19 pozitif çıkanların %20 ila %30'unun hastaneye yatması gerekir.