Examples of using "Zoeken" in a sentence and their turkish translations:
Aramaya devam edin.
Git Tom'u bul.
Faşistler bile topluluk arayışında,
Beni arama.
Bakmaya devam edin.
Tom yardım istemeli.
Tamam, iz sürmek için iki yol var.
Araştırmaya başladım.
Farklı bir hedef peşindeler.
Eş arayan âşık erkekler.
Lütfen bana paltomu bul.
Dolma kalemimi aramak zorundayım.
Herkes cevap aramaya devam ediyor.
Pekâlâ, biraz daha dal toplayalım.
Tamam, buradan çıkıp aramaya devam edelim.
Öğrenmeye karar verdim.
Genç yavrular birlik olarak yol almaya çalışıyor.
Dolma kalemimi aramalıyım.
O bir iş aramaya başladı.
Seni arıyordum.
Saklanacak güvenli bir yer bulalım.
Siz çocuklar ne arıyorsunuz?
Geri dönüp bunun yerine ipuçları arayalım.
ideal bir yer. Hem evlerde,
Yemek bulma vakti geldi.
Hemen çıkıp yardım çağırmanız gerekir.
Bu sandalyenin burada ne işi var?
Sen anahtarını arıyorsun.
Onları aramak için gidemez miyim?
Anahtarlarımı aramama yardım eder misin?
Onu arayarak etrafta gezindi.
Tom, neden biri seni arıyor olsun ki?
Sana başka bir avukat bulacağız.
Bence yarı zamanlı bir iş aramak zorundasın.
Lezzetli şeyler yerken olduğu gibi, haz aramak
Henüz Bear'dan iz yok! Anlaşıldı! Aramaya devam edelim.
Şimdi güzel bir uyku çekelim ve araştırmamıza sabah devam edelim.
Yemeği de burnuyla bulur.
Paraşütü açtım, şimdi enkazı bulma vakti.
Tamam, şimdi başka bir iniş yolu bulacağız.
Arama için daha fazla yatırım yapmamız lazım.
Yemek ve alan kapma derdindeki binlerce farklı türün arasında...
O bir iş arıyor.
Sistematik iz sürmeyi mi denemek istiyorsunuz? Bu heyecan verici, çünkü bu bilimsel bir şey.
Bu dağdan inip Dana'yı aramalıyız.
Bu dağdan inip Dana'yı aramalıyız.
Ortadaki kısımda yaşamanın,
İlki aktif olarak farklı bakış açıları aramaktır.
Çoğu hayvan, şehirleri yiyecek bulmak için ziyaret eder.
Onu aramak için bir yerden bir yere gitti.
Ne aradığımı hatırlamıyorum.
Bütün gün anahtarlarımı arıyorum.
Aradığımız Embarra Köyü 43 kilometre batıda,
Ağaca mı tırmanayım, çevrede ipucu mu arayayım?
Ama devasa çöl arazisinde bir akrep aramak çok uzun sürebilir.
Ama devasa çöl arazisinde bir akrep aramak çok uzun sürebilir.
Fakat inanılmaz duyuları tek bir göreve odaklıdır. Leşçillik.
Anne babası dönmediğinden... ...o, onları bulmaya gidiyor.
Bir iş arıyorum.
Kameramı arıyorum.
Bir park yeri aramak için çok zaman harcadık.
insanların tedaviye başlama konusunda rahat hissetmelerine ihtiyaç duyarız.
ve yalnız olup olmadığımızı öğrenmenin tek yolu var.
Ya da şu büyük kayalıkların altında kendimize gölge bir yer arayabilir
Aslında akrep ararken UV ışık kullanmak oldukça akıllıcadır.
bana tüm o emojileri gönderen o genç kızı görmeye gittim.
veya aileye olan sevginin sade anlamını bulmak
Sözde gezegeni araştırdığım hikayeyi anlatırken belirttiğim gibi
Tamam, şimdi halatı alalım. Sonra şu şeyin yerini belirlemeye çalışacağız.
Tom, üniversiteden mezun olmadan üç ay önce bir iş aramaya başladı.
Vampir yarasalar en çok en kara gecelerde harekete geçer. Karanlıkta kan peşindedirler.
Fakat bu soluk ışık yerde yemek arayan hayvanlara pek fayda etmez.
- Buraya adalet istemek için geldim.
- Buraya adalet istemeye geldim.
- Buraya adalet aramak için geldim.
Aşıları almak için benimle buluşacak olan kabile üyesini arıyoruz.
Kar yüzünden ormanın zemininde yiyecek bulmak pek mümkün değil. Başka yerlere bakmalı.
o yöne dönmek ve enkazı aramaya devam etmek isterseniz "Tekrar Dene"yi seçin.
Filistin Kurtuluş Örgütü 1960'larda Filistinlilerin kurulması için kurulmuştu
Şu anda tamamen yok olmuş. Aramaya dağın diğer tarafında devam edelim.
Hayvanları, geceyle başa çıkmak için yeni yöntemler bulmaya itiyor. UYUMAYAN ŞEHİRLER
- Sanırım beni arıyorsun.
- Beni aradığına inanıyorum.
Kasabaya, iyi bir restoran aramaya gittim.