Translation of "‫بوجود" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "‫بوجود" in a sentence and their turkish translations:

‫يمكنها الشعور بوجود الأسود،‬

Aslanların etrafta olduğunu sezebiliyorlar.

هل تؤمن بوجود الأشباح؟

Hayaletlerin varlığına inanıyor musunuz?

‫بوجود 5 أفواه تريد الطعام...‬

Doyuracak beş boğaz var.

ظننت أنك لا تؤمن بوجود الأشباح.

Hayaletlere inanmadığını sanıyordum.

لأني لا أستطيع تمالك نفسي داخلها بوجود الفتاتين

çünkü içeride bu iki kızın yanında kendimi kaybetmemem mümkün değil.

بوجود أشخاص مثل بول يسمعون ويفعلون الشيء الصحيح.

ve doğru şeyi yapması arasında muallakta olan çok fazla şey var.

‫لكن بوجود الكثير‬ ‫من الأمهات الحاميات في الجوار،‬

Ama yavruları koruyan bunca anne varken...

مثل عندما تسمع صوت جهاز الإنذار بوجود الحريق

Bu biraz yangın alarmını duyup,

أصيب فاضل بصدمة عندما علم بوجود ضحيتان أخرتين.

Fadıl iki kurban daha olduğunu öğrendiğinde şok oldu.

‫بوجود 3 بطون جائعة لإشباعها،‬ ‫ستكافح لتوفير المأكل لأسرتها.‬

Doyuracak üç büyük boğaz olduğundan anne, aileye yemek bulmakta güçlük çekecektir.

‫بوجود الكثير من الحيوانات الأليفة هنا،‬ ‫لديها خيارات أخرى.‬

Şehirde çok sayıda evcil hayvan olduğundan seçeneği bol.

‫لكن ذلك صعب بوجود جروين معها.‬ ‫يبدو أن الذكر الصغير مهتم أكثر باللعب.‬

Peşinde yavrularla kolay olmuyor. Genç erkek daha çok oyun peşinde gibi.