Examples of using "داخلها" in a sentence and their turkish translations:
ne olduğuna bakacağız.
yüksek olan bir ev kadar geniştir demek gibi.
Tom buzdolabını açtı ve içine baktı.
çünkü içeride bu iki kızın yanında kendimi kaybetmemem mümkün değil.
Neredeyse vücutları kadar uzun dilleriyle derinlerdeki şekerli nektarı çekerler.
Neresinde olduğu önemsiz. Sadece içinde bir yerde.