Translation of "الأسود" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "الأسود" in a sentence and their turkish translations:

الأسود لي.

Şu siyah olan benim.

ظلمة الأسود الداكن،

Kapkaranlık,

‫تتسيّد الأسود الليل.‬

Aslan, gecelerin kralıdır.

‫هذه فرصة الأسود.‬

Aslanlara fırsat doğdu.

‫يمكنها الشعور بوجود الأسود،‬

Aslanların etrafta olduğunu sezebiliyorlar.

‫تصطاد الأسود ليلًا بشكل أساسي.‬

Aslanlar ağırlıkla gece avlanan yırtıcılardır.

وذلك للتوصّل إلى البحر الأسود

karşı isyancıları desteklemek için

توم هو إسم قطي الأسود.

Tom benim siyah erkek kedinin adıdır.

‫فقدت الأنثى المنعزلة معركتها مع الأسود.‬

Ayrı düşen dişi, aslanlarla çarpışmasını kaybetmiş.

‫90 بالمئة من صيد الأسود يحدث ليلًا.‬

Aslanlar, avlarının yüzde 90'ını geceleri öldürür.

لا تكمن في الظلام ولا الحلم الأسود

ne karanlıkta yat ne de kara düş gör

اوديسا و سيباستوبول مينائين على البحر الأسود.

Odessa ve Sivastopol Karadeniz'de limandır.

من نهر الدانوب المجمد ، وصولا إلى البحر الأسود

donmuş Tuna üzerinden tüm Karadeniz yolunu yağma ve katliamdan geçirdiler

الأسود الداكن هو اللون الذي يعبر عنه الحزن كمشاعر.

Kapkara siyah üzüntünün bir duygu olduğu şekilde bir renktir.

وعلى الرغم من مهارات الافتراس الرائعه التي تمتلكها الأسود

Bir aslan sahip olduğu tüm harika yırtıcı becerilerine rağmen

لكن اللون الأسود يدفع عقلك لإسقاط الطعام في الفراغ.

Ama siyah mürekkep beyninizin boşlukta yiyecek var sanmasını sağlıyor.

لإظهار ذلك، استخدمت بخاخة بسائل يلمع تحت الضوء الأسود

Bunu göstermek için bu, siyah ışık altında parlayan spreyi kullandım.

لقد فتحت التكنولوجيا نوافذ جديدة في عقولنا، أي صندوقنا الأسود.

Teknoloji, birer kara kutu olan zihinlerimize yeni pencereler açtı.

‫حشدًا لا يحب الإزعاج.‬ ‫تزداد أعداد وحيد القرن الأسود ببطء.‬

Rahatsız edilmekten hoşlanmıyorlar. Siyah gergedan nüfusu yavaşça artmakta.

‫ترى الفيلة أفضل منّا في الظلام،‬ ‫لكن بصرها لا يقارن ببصر الأسود.‬

Filler karanlıkta bizden iyi görür ama aslanın yanına bile yaklaşamazlar.

وهناك فقط ثلاثة مدراء تنفيذيين من العرق الأسود في مجلة Fortune 500.

Fortune 500'de sadece üç siyahi CEO var.

كان من قبيلة برلي التي عاشت شمال البحر الأسود، ورغم أنه كان لا يزال صبيا،

Kuzey Karadenizde yaşayan Barli kabilesinden gelen bir çocuktu