Examples of using "السمك" in a sentence and their turkish translations:
Ya balık izlerinin?
Hayatta kalmak isteyen kişinin
akşam yemekleri balık
- Onlar balık ve et satarlar.
- Onlar balık ve et satıyorlar.
Balık bugün ucuz.
Balık lezzetli değil.
Balıklar suda yaşar.
Balık yemekten hoşlanır mısın?
Eti balığa tercih ederim.
Balığı ete tercih ederim.
Elimde bu var. Balığın ise garantisi yok.
Balık zamanı! Evet.
Balık iyi proteinlerle, iyi enerjiyle doludur
Balığın duyabileceğini düşünüyor musun?
Hangisini daha çok seversin, et mi yoksa balık mı?
Ben sık sık onunla balık tutmaya gittim.
İlk başta, balık avlayacağını düşündüm.
Yüzmeyi ve balık yakalamayı öğrenme vakitleri geldi.
Uzun zamandır balık tutmuyorum.
Yılanboyun kuşunun görüşü su altında balık avlamaya göredir.
Benimle balığa çıkmaya ne dersin?
"Suda yayılır, karada bayılır." "Balık."
her yıl 1,4 milyar kg balık yakalanır.
Aynı zamanda, sayısız deniz canlısının ana yemek kaynağıdır. En ufak balıktan...
Karınları balıkla doldu, kurulanıp kürklerini fırçalama vakti.
Buradaysa oldukça antisosyal bir hayvan balıklarla oyun oynuyor.
, dünyadaki birçok balığın neslinin tükenmesine yol açacaktır
Bir çocukken, onunla balık tutmaya giderdim.
Bu ayı, karanlıkta iki kat daha iyi balık tutabildiğini öğrenmiş.
"Balıklarla oyun oynuyor." diye düşünmeden edemedim. Oyun oynama, sosyal hayvanlarda sıkça görülür.