Translation of "أكل" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "أكل" in a sentence and their turkish translations:

أحب أكل اللازانيا.

Lazanyayı severim.

مَن أكل الخبز؟

Ekmeği kim yedi?

هو أكل التفاحة.

O, elmayı yedi.

أكل الولد التفاحة

Erkek çocuğu elmayı yedi.

أكل سامي كلبه.

Sami kendi köpeğini yedi.

سأخفف من أكل الحلويات.

Şekerlemeyi azaltıyorum.

يحبّ اليابانيّون أكل التونا.

Japon milleti ton balığı yemeyi sever.

هل تحب أكل السمك؟

Balık yemekten hoşlanır mısın?

‫حان وقت أكل السمك!‬ ‫نعم!‬

Balık zamanı! Evet.

‫إنه متخصص في أكل العقارب.‬

Kendisi, akrep yeme uzmanı.

هل تستطيع أكل المحار النيء؟

Çiğ istiridye yiyebilir misin?

لم يكن عليّ أكل هذا.

Onu yememeliydim.

ماذا تعتقد أن توم أكل؟

Tom'un ne yediğini düşünüyorsun?

ولكن جميعهم كانوا يحبون أكل الحيوانات.

fakat tanıdığım herkes, hayvan yemeyi de seviyordu.

‫يجب أكل الكثير...‬ ‫في وقت قصير.‬

Yiyecek çok... ...zaman az.

أكل هذا الإفراز باستمرار ، أي حركة

sürekli o salgıyı yiyerek besleniyor hareket yok

لقد أنهينا أكل طعام الفطور للتو.

Kahvaltıyı henüz bitirdik.

هل أكل اللحوم الحمراء غير صحي؟

Kırmızı et yemek sağlıksız mıdır?

لأن هناك مخلوق يسمى أكل النمل المستحيل

madem imkansız karınca yiyen diye bir yaratık var

- أحب أكل البطيخ.
- أحب أن آكل البطيخ.

Karpuz yemekten hoşlanırım.

- هل تحب التفاح؟
- هل تحب أكل التفاح؟

Elma sever misiniz?

فذهبت "بريا" ووالدتها للعيش في الشوارع بدون أكل.

Sokakta yaşamaya başladıklarında, hiç yiyecekleri yoktu.

‫لذا إن كان لديك خيار،‬ ‫تجنب أكل البيض!‬

Bir seçeneğiniz varsa, yumurtadan uzak durun!

‫هل نختار أكل البيض نيئاً؟‬ ‫أو زهور الجولق؟‬

Çiğ yumurtayı mı seçeceğiz, karaçalı çiçeğini mi?

لكن والدة "بريا" تركتها في الشاّرع وحيدة دون أكل،

fakat annesi Priya'yı sokakta tek başına ve yemeksiz bıraktı

- توم لا يحب الجبنة.
- توم لا يحب أكل الجبن.

- Tom peyniri sevmez.
- Tom peynirden hoşlanmaz.

‫يمكن للواحد أكل 20 كيلوغرامًا من اليقطين‬ ‫خلال بضع ساعات.‬

Her biri birkaç saat içerisinde 20 kilo bal kabağı yiyebilir.

أكل أدمغة أطفالنا حتى تتمكن من كسب المال من يوتيوب

Sen Youtube'dan para kazanacan diye, çocuklarımızın insanlarımızın beynini yeme

‫هذا يعني أكل أكثر‬ ‫من 20 ألف سعرة حرارية كل ليلة.‬

Bu da her gece 20.000'den fazla kalori almak demek.

- لا يُكثِرُ أبي من أكل الفاكهة.
- أبي لا يأكل الكثير من الفواكه

Babam çok meyve yemez.

عندما تغوص النملة في مجموعة صغيرة من النمل ، عن طريق أكل تلك النمل

küçük bir karınca grubuna karıncayiyen daldığında o karıncaları yiyerek