Examples of using "أكل" in a sentence and their turkish translations:
Lazanyayı severim.
Ekmeği kim yedi?
O, elmayı yedi.
Erkek çocuğu elmayı yedi.
Sami kendi köpeğini yedi.
Şekerlemeyi azaltıyorum.
Japon milleti ton balığı yemeyi sever.
Balık yemekten hoşlanır mısın?
Balık zamanı! Evet.
Kendisi, akrep yeme uzmanı.
Çiğ istiridye yiyebilir misin?
Onu yememeliydim.
Tom'un ne yediğini düşünüyorsun?
fakat tanıdığım herkes, hayvan yemeyi de seviyordu.
Yiyecek çok... ...zaman az.
sürekli o salgıyı yiyerek besleniyor hareket yok
Kahvaltıyı henüz bitirdik.
Kırmızı et yemek sağlıksız mıdır?
madem imkansız karınca yiyen diye bir yaratık var
Karpuz yemekten hoşlanırım.
Elma sever misiniz?
Sokakta yaşamaya başladıklarında, hiç yiyecekleri yoktu.
Bir seçeneğiniz varsa, yumurtadan uzak durun!
Çiğ yumurtayı mı seçeceğiz, karaçalı çiçeğini mi?
fakat annesi Priya'yı sokakta tek başına ve yemeksiz bıraktı
- Tom peyniri sevmez.
- Tom peynirden hoşlanmaz.
Her biri birkaç saat içerisinde 20 kilo bal kabağı yiyebilir.
Sen Youtube'dan para kazanacan diye, çocuklarımızın insanlarımızın beynini yeme
Bu da her gece 20.000'den fazla kalori almak demek.
Babam çok meyve yemez.
küçük bir karınca grubuna karıncayiyen daldığında o karıncaları yiyerek