Translation of "معنى" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "معنى" in a sentence and their turkish translations:

حيث معنى كاميرا بالهنغارية،

Macarcada kamera için kullanılan kelimenin

ما معنى رجل ورجل؟

Erkek adamın adamın erkek çocuğu olur abi ne demek kız olacak

ما معنى هذه الكلمة؟

- Bu kelimenin anlamı nedir?
- Bu sözcüğün anlamı nedir?

واصلح في مفهومي معنى الرجولة.

uyuşturucu satıcılarını, çete üyelerini örnek alıyordum.

لا بد أن لهذا معنى.

Bu manidar olmak zorunda.

- ليس لهذا معنى.
- هذا هُراء.

Bu mantıklı değil.

أريد منكم فهم معنى تبعثر الضوء،

Dağılmanın ne olduğunu anlamak önemli,

هذا هو معنى التجمع في الأربعين

Kırkında toplanmanın manası da budur

لذلك لم يكن لي أي معنى

Yani bana çok mantıklı gelmedi

ما قلته ليس له أي معنى.

Onun söylediği mantıklı değildi.

ما يقوله ليس له أي معنى.

Söylediği mantıklı değil.

هو لا يعرف ما معنى الخوف.

O, korku nedir bilmez.

هذه الجملة ليس لها أي معنى.

- Bu cümle mantıksız.
- Bu cümlenin bir anlamı yok.

منحني أهداف واضحة ومحددة وذات معنى،

bana açık somut ve anlamlı amaçlar verdi

أراد سامي أن يعطي معنى لحياته.

Sami kendi hayatına anlam vermek istedi.

لذلك ليس هناك معنى بالنسبة لي كهديتها.

yani benim için hiçbir anlamı yok onun hediye olarak.

كيف تجعل الآخرين يحققون تواصلًا ذا معنى،

insanların anlamlı bir şekilde iletişime geçmeleri,

لكن القصة لوحدها لا معنى لها ومضللة

Ama tek bir hikâye, büyük ölçekli bir veri tarafından desteklenmiyorsa

وبينما يمكن أن يكون لذلك معنى بشكل سطحي،

Bilirsiniz, ilk bakışta mantıklı gelse de

إذا أردت أن أتعلم معنى كلمة كلب بالفرنسية،

Fransızca köpek kelimesini "chien", öğrenmek istediysem,

أو الحصول على معنى مجرد في الدفء العائلي

veya aileye olan sevginin sade anlamını bulmak

لم أعرف وقتها معنى أن أكونَ رائد فضاء

Astronot olmanın ne demek olduğunu bilmiyordum:

- لم يستطع فهم الجملة.
- لم يفهم معنى الجملة.

O, cümleyi anlayamadı.

هذا كله ليس إلا إسهابٌ لا معنى له.

Bütün bu sadece anlamsız laf kalabalığı.

كان هدفي الأكبر يتمحور حول إعادة تحديد معنى الجمال.

Güzelliği yeniden tanımlamak için daha iyi bir sebebim vardı.

وبيّنت لي معنى أن تكون مستكشفاً في سنٍّ مبكّرة.

Çok küçük bir yaşta bir kâşif olmanın ne demek olduğunu bana gösterdi.

عن معنى أن تكون في السجن ولو لبضعة أيام.

hapishanede olmanın ne demek olduğunu biraz konuşalım.

لم يكن لحياتي أي معنى لغوي حتى التقيت بصائب.

Hayatımın Saeb'le tanıştığım güne dek dilsel bir anlamı yoktu.

و الإن ترون، أريد أن أبدو و كأن لكلامي معنى

Ve gördüğünüz gibi, önemli bir noktaya temas ediyormuşum,

لكن، ولكني أريدهم أيضًا أن يحظوا بخبرة لها معنى كمتبرعين،

Ayrıca, bağışçı olarak gerçek anlamda bir deneyim kazanmalarını istiyorum,

ذلك بسبب أنك يمكن أن لا تجد العمل ذا معنى.

başarısız olabilirsiniz, mesela işinizi anlamsız buluyor olabilirsiniz.