Examples of using "يفهم" in a sentence and their turkish translations:
Tom anlar.
Ama anlamaz,
Tom, Mary'yi anlıyor.
Tom riskleri anlıyor.
Fadıl Arapçayı anlar.
Sami anlamadı.
Tom'un anlamasını istiyorum.
İnsanlar soruyu anladığında
Neler olduğunu kimse anlamıyor.
Sanırım Tom şimdi anlıyor.
Merak etmeyin. O, Almanca anlamıyor.
O onun ne söylediğini anlayabiliyor gibi görünmüyor.
İnsanlar dünyanın değiştiğini anlamalılar.
İyi eğitim almış, beyaz ırktan bir erkeğin
O, cümleyi anlayamadı.
Tom Mary'nin niçin kızgın olduğunu anlayamıyor.
Domuzcukları duymuştu, cümleyi doğru anlamıştı, sadece ne anlama geldiğini