Translation of "يجري" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "يجري" in a sentence and their turkish translations:

هو يجري

O koşar.

هو لا يجري

O çalıştırmaz.

لكي يفهموا ما يجري.

Neler olduğunu anlamalarını sağlamalılar.

- رأيته يركض.
- رأيته يجري

- Onun koştuğunu gördüm.
- Onu koşarken gördüm.

لا أحب ما يجري.

Olanlardan hoşlanmıyorum.

لا أحد يفهم ماذا يجري.

Neler olduğunu kimse anlamıyor.

لا أعلم ما يجري بينهنما.

O ikisinin arasında ne geçtiğini bilmiyorum.

لم أكن واثقا مما يجري.

Ne olduğundan emin değildim.

كان القمار يجري في عروق سامي.

Sami doğuştan kumarbazdı.

كان سامي يجري عمليّات على المرضى.

Sami hastalar üzerinde işlemler yapardı.

ومازلت على دراية بما يجري في العالم.

hâlâ dünyada olanlardan haberdarım

إذا كان ثمة نهر يجري عبر المكان المقدس،

Tapınağın oradan akan bir ırmak,

‫يستغرق الأمر بضع ثوان لتدرك‬ ‫ما يجري حقًا.‬

Neler olduğunu anlamam birkaç saniye sürdü.

- ماذا يحدث يا سارا؟
- ماذا يجري يا سارا؟

Neler oluyor, Sarah?

هل ندرك ما يجري في الحياة اليومية لأحد الفنانين،

Bir sanatçının günlük hayatında neler olduğunu anlıyor muyuz

في حين أنه يجري استعمال أنواع مختلفة من الإضاءة الثبلية،

Ve birçok farklı LED türü bulunmakta.

أشعر بالزهو من أثر المورفين، أحاول أن أفهم ما يجري.

yüksek morfinden kafam iyi halde daha sonra ne olacağını düşünüyordum.

‫تحتاج كاميراتنا إلى ضوء‬ ‫بالأشعة تحت الحمراء لاستيضاح ما يجري.‬

...kameralarımızın olup biteni görmesi için kızılötesi ışık gerekiyor.

‫لا يظهر إلا في الظلام.‬ ‫إضاءة الشعاب بالضوء الأزرق تكشف ما يجري.‬

Bu savunma ancak karanlık çökünce belli olur. Resife mavi ışık vurunca neler olduğu gözler önüne serilir.

- أنا لا اعرف ما يحصل هنا.
- أنا لا أعرف ما يجري هنا.
- لا أدري ما يحصل هنا.

Burada ne olduğunu bilmiyorum.