Translation of "يطلق" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "يطلق" in a sentence and their turkish translations:

يطلق عليهم "النيازك".

Onlar 'meteorlar' olarak adlandırılır.

أو البرلمان، كما يطلق عليه ..

özellikle yasama organında

يطلق عليه أيضًا Kut Kuymak.

Kut kuymak adı da verilir buna

لأنه يريد أن يطلق زوجته

Eşinden boşanmak istediği için

أما البقية يطلق عليها خلايا المايكروبايوم.

mikrobiyom denilen şey.

غالبًا ما يطلق عليه "آخر فايكنغ".

Sık sık 'Son Viking' olarak adlandırılır.

هم الذين يطلق عليهم ضحايا الحرب.

Onlar sözde savaş mağdurlarıdır.

ونوصلها بالليزر الذي يطلق نبضات ضوء قصيرة.

ve kesik ışık parçaları atan bir lazerle eşledik.

رفض الجندي أن يطلق بندقيته على العدو.

Asker, tüfeğiyle düşmana ateş açmayı reddetti.

انظر قبل غاليليو قبل أن يطلق الطوربيد الجليل

bak galileo'dan önce galile denilen o torpilliden önce

أما الثاني فهو المعنى، وكما يطلق عليه الغاية،

İkincisi maksat ayrıca amaç da denir.

‫بعد طردها بيوضها،‬ ‫يطلق الذكور دفقات من الحيوانات المنوية.‬

Dişi, yumurtalarını bırakır bırakmaz erkekler sperm bulutları saçıyor.

كما ترى، إن التحلل يطلق ثاني أكسيد الكربون في الجو،

Gördüğünüz gibi, çürüme ile metan ve azot oksit gibi

يطلق التايلانديون على عاصمة بلادهم كرونغ ثيب، وترجمتها: "مدينة الملائكة".

Taylandlılar ülkelerinin başkentine "Krung Thep" derler. Çevirecek olursak bu "Melekler Şehri" anlamına geliyor.

ولكن قبل أن يطلق برنامج أبولو رواده الأوائل ، سيواجه أحلك ساعاته

Ancak Apollo Programı ilk astronotlarını başlatmadan önce en karanlık saatiyle yüzleşecekti

- كان عادةً ما يناديني إتشيرو.
- كان يسميني اتشيرو.
- كان يطلق علي اسم اتشيرو.

O bana Ichiro dedi.