Translation of "زوجته" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "زوجته" in a sentence and their turkish translations:

حتى زوجته وابنته

karısı ve kızı bile

نادرًا ما يهدي زوجته.

Nadiren eşine hediyeler verir.

تد يحب زوجته إلزبيث.

Ted, karısı Elizabeth'i seviyor.

بقى فاضل مع زوجته.

Fadıl karısıyla kaldı.

استدى سامي ملابس زوجته.

Sami karısının kıyafetlerini giymişti.

لأنه يريد أن يطلق زوجته

Eşinden boşanmak istediği için

أنجبت زوجته طفلًا لرجل آخر.

Karısı başka bir adamın çocuğunu doğurmuştu.

تذهب زوجته معه أينما ذهب.

O nereye gitse karısı onunla birlikte gider.

أثناء إرسال زوجته وأولاده إلى الأمام

eşini, çocuklarını cepheye göndermişken

علِم فاضل أن زوجته كانت تخونه.

Fadıl, karısının onu aldattığını anladı.

قتل دان زوجته ليندا كي يتزوّج عشيقته.

Dan metresiyle evlenmek için karısı Linda'yı öldürdü.

أطلق فاضل النّار على رامي أمام زوجته.

Fadıl karısının önünde Rami'yi vurdu.

قال توم أنه لم يضحك على زوجته أبدا.

Tom karısını hiç aldatmadığını söylüyor.

لقد حاول أن يجعل زوجته سعيدة لكنه لم يستطع.

Karısını mutlu etmeye çalıştı fakat edemedi.

لقد أصبح حاقداً بعض الشيء بعد ترك زوجته له.

O, karısı onu terk ettikten sonra oldukça kindar oldu.

أملت ليلى أن يرحل فاضل عن زوجته يوما ما.

Leyla, Fadıl'ın, karısını bir gün bırakacağını umuyordu.

فالأب الذي ليس لديه مال لا يحب زوجته وزان الزان

parası olmayan babayı karısı ve kayın validesi sevmiyor itip kakıyor yine

الشكوك ، لدرجة أنه غادر إلى منزل عائلة زوجته في بافاريا.

öyle bir şüpheyle tedavi edildi ki, karısının Bavyera'daki aile mülküne gitti.

طلق زوجته الأولى في عام 1992. الزوجة الأولى عارضة أزياء

1992 yılında ilk eşinden boşanıyor. ilk eşi bir model

يحكى أن زوجته البالغة من العمر 39 سنة سألت الأطباء قائلة:

söylenenlere göre 39 yıllık karısı doktorlara şunu sordu:

إن تقليد زوجته ، بالإضافة إلى كونها عائلة ممتعة ، هو مثال جيد.

eşinin onun taklidini yapması ise, güzel örnek eğlenceli bir aile olmasının yanı sıra

عاد إلى فرنسا مع نابليون في أكتوبر ، ثم طلق زوجته بعد فترة وجيزة.

Ekim ayında Napolyon ile Fransa'ya döndü ve çok geçmeden karısını boşadı.

عندما خفضت ابنة أخت الملك زوجته إلى البكاء ، واجهها ناي وصرخ "أنا وآخرون

Kralın yeğeni karısını gözyaşlarına boğduğunda Ney, " Siz İngiliz bahçelerinde oturup çayınızı yudumlarken

مع وفاة الأمير لازار، حكمت زوجته ميليكا حتى بلغ ابنها ستيفان لازاريفيتش سن الرشد

Prens Lazarus'un ölümünden sonra, eşi Milica'nın oğlu Stefan Lazarevic