Translation of "مطعم" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "مطعم" in a sentence and their turkish translations:

اذهبوا الى مطعم تعرفونه.

Sadece iyi olduğunu bildiğiniz yere gidin.

لنأكل في مطعم كتغيير.

Değişiklik olması için dışarıda yiyelim.

ادعنا للعشاء في مطعم.

Bizi bir restoranda akşam yemeğine davet edin.

تناولنا العشاء في مطعم.

Biz akşam yemeğini bir restoranda yedik.

سأذهب إلى مطعم ياباني.

Arabayla bir Japon restoranına gideceğim.

"أين تناولت الغذاء؟" "في مطعم."

"Nerede öğle yemeği yedin?" "Bir restoranda."

التقيت البارحة ببرنارد في مطعم.

Dün bir restoranda Bernard'a rastladım.

أذهب إلى مطعم كلّ يومين.

- İki günde bir restorana giderim.
- Ben günaşırı bir restorana giderim.

أو مطعم به خدمة سيئة للغاية،

berbat servisi olan, oldukça pis bir restoran

ذهبوا لتناول العشاء في مطعم راق.

Onlar lüks bir restoranda akşam yemeği için dışarı çıktılar.

"أين أكلت الغذاء؟" "أكلت في مطعم."

"Nerede öğle yemeği yedin? " "Bir restoranda yedim."

أريد أن آكل في مطعم الليلة.

Bu gece dışarıda yemek istiyorum.

اتّصل سامي بكلّ مطعم في المدينة.

- Sami şehirdeki her lokantayı aradı.
- Sami kentteki her lokantayı aradı.

كاختيار مطعم أو القيام بعمليات شراء يومية

eskiden basit olan kararlar bile

لا بدّ من أنّه مطعم غال جدّا!

O, çok pahalı bir restoran olmalı!

على سبيل المثال، إذا كنت تعمل في مطعم،

Örneğin, restoran işindeyseniz

أو مطعم على قارب يطل على منظر خلاب.

ya da muhteşem manzaralı bir teknedeki restoran gibi fikirlerdir.

في اليوم التالي، تناولت العائلة الغداء في مطعم

Sonraki gün bir restoranda yemek yediler.

حسنًا، لقد تحول هذا إلى مطعم بمثابة ساحة تدريب

Pekala bu, gelecekteki restoran sahipleri için tüm tehlikelerin

عمل سامي في مطعم أبيه و هو يقشّر البطاطا لساعات طويلة.

Sami saatlerce durmadan patates soyarak babasının restoranında çalıştı.

أما عن الأفكار السيئة فهي أشياء مثل بناء مطعم في مكب للقمامة،

Berbat fikirler ise çöplükteki bir restoran,

أمضى سامي و ليلى بعض الوقت معا في مطعم محليّ للوجبات الخفيفة.

Sami ve Leyla yöresel küçük bir lokantada takıldılar.