Translation of "سيئة" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "سيئة" in a sentence and their turkish translations:

فكرة سيئة.

Kötü bir fikir.

شعرت سيئة.

Kendimi kötü hissettim.

حالتُُك ليست سيئة.

Durumunuz ciddi değil.

التدخين عادة سيئة.

Sigara içmek kötü bir alışkanlık.

حالة لثتك سيئة.

Diş etleriniz kötü durumda.

ليست سيئة ولا سلبية

ama bunlar kötü ve negatif değildir.

أولها، أن الحرية سيئة.

İlki, bağımsızlığın berbat bir şey olduğu.

هو في حالةٍ سيئة.

O hapı yuttu.

الطريق في حالة سيئة

Yol çok kötü durumda.

‫ربما لا تكون فكرة سيئة.‬

Bu muhtemelen kötü bir fikir değil.

لأن نوعية الهواء سيئة جدًا

Çünkü Amerika Birleşik Devletleri'nin

لأنها تحصل على عادة سيئة

çünkü kötü alışkanlık edinir

التدخين والكحول سيئة للغاية نعم

sigara ve alkol de çok kötü evet

لكن لدي أخبار سيئة لك

Ama size kötü bir haberim var

ثم لدي أخبار سيئة لك

o zaman size kötü bir haberim var

انها لا جيدة ولا سيئة.

O, ne iyi ne de kötüdür.

ولن تكون مشاعر سيئة أو سلبية؟

dememe konusunda bir anlaşma yapalım mı?

لدينا إشارات تحذير وسلوكيات سيئة الآن.

uyarı levhaları ve kötü davranışlar vardır.

لقد كانوا مخربين بطريقة سيئة جداً،

Çocuklar çok saldırgandı

أصبح رجال غنويس في حالة سيئة

Gnaeus adamları sımsıkı bir savunma pozisyonunda ve kaybetmekteler

أو مطعم به خدمة سيئة للغاية،

berbat servisi olan, oldukça pis bir restoran

من السهل الوقوع في عادات سيئة.

Kötü alışkanlıklara düşmek kolaydır.

‫هذه بوجه عام علامة سيئة في الطبيعة.‬

Doğada, bu genellikle kötü bir işarettir.

Poyraz Ölmez سيدي ، لدي أخبار سيئة لك

Poyraz Ölmez beyefendi size kötü bir haberim var

الأولى، هي أنني سيئة بالتحدث، أنا جيدة بالتحدث؛

Birincisi, konuşmakta iyiyim, konuşmakta kötüyüm.

متى تكون الصور النمطية البصرية جيدة أو سيئة؟

Görsel bir klişe ne zaman iyi veya kötü?

يعيش حياة سيئة لكنه يضحك على كل شيء

kötü bir hayat yaşıyor buna rağmen her şeye gülüyor

عادة سيئة؛ ألم تكن سيجارة وكحول من الشارع؟

kötü alışkanlık; sokaktan edineceği sigara ve alkol değil miydi?

كما لو أخبرنا أن الخفافيش مخلوقات سيئة للغاية

sanki öyle bir anlattık ki sanki yarasalar çok kötü yaratıklarmış gibi

اننا لن نحصل على مدرسة جيدة أو درجات سيئة

iyi bir okula gidemememiz ya da kötü notlar almamız değil,

ولكنها كانت تحصل على مواعيد سيئة واحدة تلو الأخرى .

ama arka arkaya kötü buluşmalar yaşamaya başladı.

‫كانت فكرة سيئة.‬ ‫القطن لا يشتعل جيداً لفترة طويلة.‬

Tamam, bu kötü bir fikirdi. Pamuk çok uzun süre iyi yanmıyor.

أصبح الكثير من هذه المؤسسات المجتمعية في حالة سيئة.

pek çok kamu kurumunu harap bıraktı.

ومن المحتمل أن تتسبب في نتائج سيئة في وقت لاحق

Onlar, kesin olmasa da, ileride potansiyel olarak

لا تخف من التعليم. لا تقلق ، لن تكون القراءة سيئة!

eğitimden bu kadar korkmayın. Merak etmeyin okumuşların şerri olmaz!

كانت مفاجأة سيئة لاكتشاف ذلك واجهت القوة الكاملة لجيش بوهيميا:

Onun olduğunu keşfetmek kötü bir sürpriz oldu Bohemya Ordusu'nun tüm gücüyle karşı karşıya kaldı:

فعندها نحن في خطر أعلى من ذلك بكثير لصحة نفسية سيئة.

kötü bir ruh sağlığına sahip olma riskimiz çok daha yüksek olur.

معظمنا يحب أن يرى هذه المشاعر على أنها سيئة أو سلبية

çoğumuz bu duyguların kötü ve negatif olduğunu düşünür

‫إذن أتريدني أن أخيّم في الشجرة؟‬ ‫ربما لا تكون فكرة سيئة.‬

Ağaçta kamp kurmamı istiyorsunuz demek? Bu muhtemelen kötü bir fikir değil.

بدأت الحرب سيئة بالنسبة لروسيا، مع كارثة هزيمة لتشارلز الثاني عشر من السويد في نارفا.

Savaş Rusya için savaş Narva Yenigisi ile kötü başladı.

‫قد تكون حريشة الغابة الأسيوية سيئة،‬ ‫لكنها ليست شريرة تماماً.‬ ‫يُستخدم سمها في الطب الصيني‬ ‫لعلاج النويات وتقرحات الجلد.‬

Asya orman kırkayağı zararlı olabilir, ama hepten kötü değildir. Zehri, Çin tıbbında nöbetleri ve cilt yaralarını iyileştirmek için kullanılır.