Examples of using "سأذهب" in a sentence and their turkish translations:
- Sizinle geleceğim.
- Seninle gelebilirim.
Okula gideceğim.
Ben toplantıya gideceğim.
Atina'ya gideceğim.
Sahile gideceğim.
Ben duş almaya gideceğim.
Nereye gittiğimi sordu.
- Tom giderse giderim.
- Tom giderse ben de giderim.
seksen bir iline gideceğim.'' Nasıl gideceğim? Para lazım.
Arabayla bir Japon restoranına gideceğim.
Bugün oraya gideceğim.
Yarın Tokyo'ya gideceğim.
Ben önümüzdeki hafta Avrupa'ya gidiyorum.
Ben resim eğitimi almak için Fransa'ya gideceğim.
O gelse de gelmese de, ben gideceğim.
Bu yaz Londra'ya gidiyorum.
- Yorgunum. Yatmaya gidiyorum.
- Yoruldum. Yatacağım.
Diğer taraftan gidelim! Nereye gitti?
- Gideceğim.
- Gidiyorum.
Ya Şırnak'a gideceğim Cumhuriyet Savcısı olacağım
Yağmur yağsa bile oraya gideceğim.
Hava iyi olursa, parka giderim.
Bunun için endişelenme. Kendim gideceğim.
Yağmur yağsa bile, yarın yüzmeye gideceğim.
Açım, bu yüzden yiyecek bir şeyler alacağım.
Lojistik sektörüne giriyorum, yönetici asistanlığı yapacağım,
Hayaller kurdum, dedim ki ''Ben Türkiye'nin
Yarın Amerika'ya gideceğim.
Ben açım; bu yüzden beni akşam yemeğine kadar idare edecek bir aperitif hazırlayacağım.
"Kimse gelmeyecekse ben tek başıma gidip tatarlarla tek başıma savaşacağım." diye ekledi
Sonra dedim ki; bu küçük yerde bana bir hayat yok, ben İstanbul'a gideceğim.