Examples of using "مختبر" in a sentence and their turkish translations:
üniversitede laboratuvarda öğrencilerle beraber değil
Araştırmacılar bu ön yargıları laboratuvar koşulları altında,
laboratuvar biliminden iki konseptin konuşulduğunu görürsünüz:
Bu bize bir çok yaşama alanı ve laboratuvar sahası veriyor
John Hopkins Üniversitesi'nde Dr Danny Wirtz'in laboratuvarında
Herkesin aynı fiziğe erişimi var, fiyakalı bir laboratuvara ihtiyacınız yok.