Translation of "مساحة" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "مساحة" in a sentence and their turkish translations:

مدى محدودية مساحة المناورة.

manevra boşluğunun ne kadar sınırlı olduğunu unutmak kolaydır.

صخرة مساحة 140 متر

140 metre genişliğinde bir uzay taşı

الطاولة لا تأخذ مساحة كبيرة.

Masa çok yer işgal etmiyor.

هذا المكتب يأخذ مساحة كبيرة.

Bu masa çok fazla yer kaplar.

‫ولكن يجب أن نغطي مساحة كبيرة.‬

Ama katetmemiz gereken çok yol var.

أستطيع أن أرى مساحة كبيرة جدا

ben çok geniş bir alanı görebiliyorum

حسنًا ، هناك مساحة هناك ، وسنقوم بتسلقها.

Peki uzay orada ve biz ona tırmanacağız.

تحتل الكتب أكبر مساحة في غرفته.

Kitaplar onun odasının çoğunu meşgul ediyor.

لا يزال هناك مساحة كبيرة للمسح

Hala araştırılacak çok yer var

هل يمكننا ترك مساحة للرجال والاستماع لهم،

Bir şeyleri onarmaya çalışmadan onlara bir fırsat verip

‫انظر، هناك مساحة كبيرة خاوية في الأمام.‬

Bakın, ileride büyük bir açıklık var.

تصاعدت المناوشات بسرعة، وانتشرت في مساحة واسعة

Çatışma hızlıca büyüyor, ve araziye yayılıyor.

أعتقد أن هذه الطاولة تأخذ مساحة كبيرة.

Bu tablonun çok fazla yer kapladığını düşünüyorum.

ببساطة منحته مساحة ليتحدث عن كل ما يريد

Konuşma ihtiyacında olduğu her ne varsa bunun için ona fırsat verdim.

إنه يوفر مساحة عيش كبيرة ومساحة مختبر كبيرة،

Bu bize bir çok yaşama alanı ve laboratuvar sahası veriyor

كما أنه لتحقيق أقصى معدل إنتاج في مساحة معينة،

Ve kapalı çiftliklerde alanı, maksimum verimlilik için

أعتقد أن الأشخاص ذوي الخبرة قد خلقوا مساحة لراحة أنفسهم.

deneyimli insanların kendilerine bir konfor alanı yarattıklarını düşünüyorum.

لكنني قد رأيت ماذا يحدث عندما تكون هناك مساحة للألم.

Acıya yer ayrıldığında neler olabileceğini gördüm.

‫ربما لا يوجد سوى 10‬ ‫في مساحة ألف كيلومتر مربع.‬

1.000 kilometrekarede belki sadece on tane vardır.

أثر هذا الانفجار بشكل مباشر على مساحة ألفي كيلومتر مربع

bu patlama 2 bin kilometre kare alanı doğrudan etkiledi

انظروا على سبيل المثال الى مساحة افريقيا مقارنة ب جريين لاند

Grönland'a kıyasla Afrika'nın büyüklüğüne bakın.