Examples of using "مازلت" in a sentence and their turkish translations:
Hâlâ senden nefret ediyorum.
- Bunu yapmak için daha çok gencim.
- Bunu yapmak için yaşım daha çok ufak.
hâlâ düzenli olarak tesadüfen ilginç fikirlerle karşılaşıyorum
Hâlâ mahallelere yürüdüğümü hatırlıyorum,
Affedersin, hala burada olduğunu bilmiyordum.
Fakat geri döndüm, hala buradayım ve hayatımı yaşıyorum.
Ya bu doğru ya da ben her zaman olduğum kadar akıllıyım
Halâ bu ilk izlenimimden kurtulmaya çalıştığımı düşünüyorum şimdi.