Examples of using "الفقيرة" in a sentence and their turkish translations:
Telefonumu kaldırdım, çünkü kenar mahalledeydik.
Mahallelere kendim gitmek zorunda kaldım.
Latin Amerika'nın favelalarında gibi yerlerde yaşıyor.
Hâlâ mahallelere yürüdüğümü hatırlıyorum,
bunların merkezindeki yoksul halk, bu etkiye maruz kaldı.
Mahallesinden okula kilometrelerce yürüyor.
Karan Gupta: Bu Asya'nın en büyük kenar mahallesi.
gecekondularda, okullarda, hapishanelerde ve sinemalarda
Ama sonra mahallelerde yaşayan, ilköğretimi bile bitirmeye şansı olmayan