Examples of using "تموت" in a sentence and their turkish translations:
plastik yüzünden ölüyor.
Burada ölmeyeceksin.
Çiçekler su olmadan ölür.
Leyla neredeyse ölmüştü.
ve nihayetinde daha erken öleceksin" dedi.
Leyla ölmeyi hak etmedi.
kuraklık, sel, yangın, fırtına, volkan,
Leyla ölmeyi hiç hak etmedi.
Leyla ölüyordu.
Leyla bu şekilde ölmeyi hak etmedi.
Gideceksin, döneceksin, savaşta asla ölmeyeceksin.
Aslında engelliyor fakat kadın yine bu sefer aynı saatte farklı bir bölgede farklı bir şekilde yine ölüyor