Examples of using "شرب" in a sentence and their turkish translations:
Ben kahve içmeyi çay içmeye tercih ederim.
O biraz içti.
Çünkü su içerken
Kahve içemem.
Tom biraz su içti.
Sami altı bardak şarap içti.
Hiç içme suyumuz yoktu.
- Avrupalılar şarap içmek isterler.
- Avrupalılar şarap içmeyi severler.
- O, kahveyi sevmez.
- O, kahve sevmez.
Çocuklar meyve suyu içmekten hoşlanırlar.
Sami içki içmekten hoşlanırdı.
Sami o bardaktan içti.
İçmekten kaçınırım.
ve sonrasında, bu boksörler çok içmiş gibi hissediyorlar.
bilgisayarlı bir karar verme görevi sundum.
Eğlencelerde içki tüketmek Şaman adetidir
İçmekten vazgeçmelisin.
Tom hemen hemen her gece içmeye gitti.
Çok fazla içki içmek seni hasta eder.
Rakı içerken de buna benzer bir olay yapılmıyor mu sanki
Tom bütün bir şişe şarabın tümünü tek başına içti.
Kahveyi sıcak severim.
Tom alkol almayı durduramaz.
Doktorum bana daha çok su içmem gerektiğini söyledi.
Sami düzinelerce hap ve bir şişe tekila yuttu.
Eski Türklerde su içerken kafayı böyle elle desteklemek
İçecek bir şey ister misiniz?
Her bir yarasa her gece vücut ağırlığı kadar kan içebilir.
Kanada'da, 20 yaşına kadar içki içmenize izin verilmez.
Tom Mary'nin son şarap şişesini içmesini durdurmaya çalıştı.
22 dereceye düşen sıcaklığa katlanılabiliyor. Bu fil ailesi güneş çıkmadan içme suyu bulmak zorunda.