Translation of "مأوى" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "مأوى" in a sentence and their turkish translations:

وتركت بلا مأوى أو دخل.

ve evsiz ve gelirsiz kaldı.

‫هذا في الواقع‬ ‫هو مأوى طبيعي جيد.‬

Bu oldukça iyi bir doğal sığınak.

‫يجب أن نجد طريقة أخرى‬ ‫لاتخاذ مأوى.‬

Sığınak yapmanın başka bir yolunu bulmamız gerek.

"أتمنى لو يعرف معلمي أنني وعائلتي نعيش في مأوى."

"Ailemle bir barınakta yaşıyoruz ve öğretmenimin bunu bilmesini istiyorum."

‫مأوى جيد في البرية‬ ‫هو السبيل الوحيد للنجاة من عناصر الطبيعة.‬

Vahşi hayatta iyi bir sığınak hayatta kalmanın tek yoludur.

مائة الف مدنيٍ مشرد بلا مأوى. وهنا جاء دور المصعد الجبار. بعد

yaklaşık iki yüz milyon dolar olarak tahmin edilen bir kayıp ve üç yüzden fazla mağdur

‫يمكنه حقاً أن ينقذك.‬ ‫ليس فقط لحفر مأوى، ‬ ‫ولكن أيضاً في الانهيارات الجليدية.‬

Bu gerçekten sizi kurtarabilir. Sadece sığınak kazmak için değil, çığlar için de gerekli.

اللصوص يتم خزقهم و المتسولون و الذين ليس لهم مأوى و المرضى يتم حرقهم في منازلهم

hırsızları kazığa oturtturur.dilencileri, evsizleri ve vebalıları ise ahırlarda diri diri yaktırtır.