Examples of using "أتمنى" in a sentence and their turkish translations:
Benim isteğimi kabul edeceğinizi umuyorum.
İyi günler.
Umarım!
Umarım değildir.
"Öğretmenimin şunu bilmesini istiyorum.
Yani bir şeyi umut ediyorum,
İçtenlikle umuyorum ki yakında hastalığından iyileşeceksin.
Bunu kimseye dilemezdim.
Bir doktor olmak istiyorum.
- Gönüllü olacağını umuyordum.
- Gönüllü olacağınızı umuyordum.
Umarım çok uzun yaşarım.
keşke haberimiz olsaydı be usta
keşke çocuğunuzu da biraz önemseseniz de
Keşke beraber ortak birşey yapabilselerdi
Eğer aranızda umuyorum yoktur ama
Keşke durum bu kadar basit olsaydı
Keşke senin evine yakın yaşayabilsem.
Keşke sana söylenildiği gibi yapsan.
Sadece hiç kimsenin beni görmediğini umuyorum!
Tatlı rüyalar, Timmy.
"üç yaşındayken babam Meksika'ya sınır dışı edildiği için
Öyleyse, size mutlu tırmanışlar ve haklı olduğumuzu
Keşke benim için daha fazla zamanın olsa.
hiç kimsenin asla yaşamasını dilemediğim bir duygu.
Fakat ayrıca sizin için de farklılık yaratmayı umuyorum.
Tom bir dahaki sefere daha dikkatli olmasını umuyorum.
Keşke o, o aptal müziği çalmayı durdursa.
Keşke senin gibi daha fazla insan olsa.
"Babamın geçen yıl öldüğünü öğretmenimin bilmesini istiyorum
"Ailemle bir barınakta yaşıyoruz ve öğretmenimin bunu bilmesini istiyorum."
bu yüzden sıradaki numarayla tam da bu alana doğru gitmeyi umuyorum.
Böylelikle kız kardeşim, diğer 142 Progeria çocuğu
Keşke bunu sana söylemek zorunda olmasam, fakat...
Sizi tekrar görmeyi umuyorum.
Keşke bu tür davranışların az görüldüğünü söyleyebilsem.
Bildiğim bir şeyi yapacağım şimdi, konuşmaktan daha iyi olur umarım.
Şimdi geri dönüp baktığım zaman keşke hiç izin vermeseydim
"Bu hafta anneme kanser teşhisi konulabileceği
Beş yıldızlı bir otelde kalmak istiyorum.