Translation of "طريقة" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "طريقة" in a sentence and their turkish translations:

هاك طريقة استخدامها.

İşte onu nasıl kullanacağınız.

لكن كيف طريقة العمل ؟

Fakat,bunu gerçekten nasıl yapacağız?

كنت مذهولة من طريقة

O akşam bizi park alanında bulan adamın

إن طريقة تجمعنا مهمة

Nasıl toplandığımızın önemi de çok büyük

هذه أرخص طريقة للبناء،

İnşaatın en ucuz yolu bu.

طريقة إقناع الناس بالكذب

insanları bir yalana inandırmanın yolu ise

هل بإمكانكم إيجاد طريقة للعيش؟

Yaşamak için bir yol bulabilir misin?

ملاحظاته المهينة عن طريقة عملها،

doktoru evindeyken son aradığında yetenekleriyle ilgili yapmış olduğu

هناك طريقة أفضل، على الأرجح،

Ama belki de ''kalbi kırık'' dediğimiz zaman

‫ولكنها طريقة ناجحة على الأقل.‬

Ama en azından işe yarıyor.

‫ولكن هناك طريقة أخرى للإنقاذ.‬

Ama kurtarılmanın başka bir yolu daha var.

الإنسانية هي طريقة للتفكير والعيش

Hümanizm, insanoğlunun faaliyetlerini vurgulayan

لذلك تم استخدام طريقة لولبية

yani sarmal bir yöntem kullanıldı

أم أن هناك طريقة لمنعه؟

veya engellemenin bir yolu var mı?

فسر الأحداث بأوضح طريقة ممكن.

Gerçeği mümkün olduğunca açık şekilde açıkla.

طريقة ساكورا في الكلام تغضبني.

Sakura'nın konuşma tarzı beni sinirlendiriyor.

أحاول أن أجد طريقة لأشارك فيها

nasıl araya girsem diye düşünüyor,

هل تتذكرون طريقة (تطور السلالات القوسي)

Modern hayvanların anatomilerini ele alıp

لأنّ هذه أفضل طريقة لاعتناق الحياة.

çünkü hayatı kucaklamanın en yüce yolu bu.

‫يجب أن أفكر في طريقة للهبوط.‬

Buradan inmenin bir yolunu bulmalıyım.

وهؤلاء الحائكون وجدوا طريقة أفضل للعيش.

Bu örücüler daha iyi yaşamanın bir yolunu bulmuşlar.

طريقة تفكير خدمتني جيداً إلى حين،

Bu bana iyi gelen bir düşünce yapısıydı,

لكن لا يوجد طريقة جيدة لقياسها

ancak ne ölçüde olduğu hala saptanamamıştır.

وكنا نحاول إيجاد طريقة لتكوين القمر.

ve Ay'ı nasıl yapacağımızı hâlâ çözmeye çalışıyorduk.

هذه هي طريقة تشييد مكان ثقافي.

Kültürel bir bina yapmanın yolu budur.

‫فسّر كشف حديث طريقة تغذّيها ليلًا.‬

Yeni bir keşif, geceleri nasıl beslendiklerini ortaya çıkardı.

لقد تدرب على طريقة دوروثي ديلاي

Dorothy DeLay'in tarzı ile çalışmış

تم إجراء جميع التدخلات بأسرع طريقة

bütün müdahaleler en hızlı şekilde yapıldı

لم أجد طريقة أخرى لأخبرك بذلك.

Bunu sana anlatmanın başka yolunu bulamadım.

لا بد من وجود طريقة ما.

Bir yol olmalı.

وجد فاضل طريقة أخرى لكسب المال.

Fadıl para kazanmanın başka bir yolunu buldu.

طريقة رائعة لاستكشاف تلك الأطر بطريقة أخلاقية.

uç bir ahlak tarzında keşfetmekte harika bir yol.

يجب أن نجد شيئاً آخر. طريقة أخرى.

Başka şeyler, başka yollar bulmalıyız.

‫كانت الزجاجة لتصبح‬ ‫طريقة أفضل بكثير للهبوط.‬

Matarayı kullanmak çok daha iyi bir yol olurdu.

‫يجب أن نجد طريقة أخرى‬ ‫لاتخاذ مأوى.‬

Sığınak yapmanın başka bir yolunu bulmamız gerek.

‫وهناك طريقة واحدة لنعرف‬ ‫إن كنا بمفردنا.‬

ve yalnız olup olmadığımızı öğrenmenin tek yolu var.

أو عن مرة غيرّت فيها طريقة تفكيري،

ya da fikirlerin değiştiği bir döneme ait olsun

اي س: كانت تلك طريقة جديدة للتواصل.

ES: Bu yepyeni bir iletişim şekliydi.

لتقديم النصيحة بخصوص أفضل طريقة للمضي قدمًا.

ve paydaşlarını çağırdım.

‫طريقة بارعة للانتشار هنا في الهواء الراكد.‬

Aşağılardaki durgun hava şartlarında iyi bir çoğalma yolu.

إنّها طريقة لحبّ الحياة. أنا رجل عجوز،

Bu, hayatı sevmenin yollarından biri. Ben ihtiyar bir adamım,

كنا نحاول حلها باستخدام طريقة المحاولة والخطأ

biz deneyerek dene yanıl yöntemiyle bunları çözüyorduk

ماذا تعتقد أفضل طريقة لتسوية هذا النزاع؟

- Sizce bu anlaşmazlığı çözmek için en iyi yol nedir?
- Bu anlaşmazlığı çözmek için en iyi yolun ne olduğunu düşünüyorsunuz?

لا ريب بأنّ هذه هي أفضل طريقة.

Bu kesinlikle en iyi yöntemdir.

وجد سامي طريقة ليربح المزيد من المال.

Sami biraz fazla para kazanmanın bir yolunu buldu.

هذه طريقة سامي في التعامل مع الأمور.

Bu Sami'nin bir şeyler yapma tarzı.

إذا، فممارسة الرياضة طريقة رائعة لتحسين أداء المتعلمين،

Bu yüzden egzersiz öğrenciyi geliştirmenin müthiş bir yolu.

هذه طريقة وهمية للقول أننا ندرس علم التشريح،

Bu; evrim ağacında, dinozorların yaşayan mirasçılarının anatomilerini --

لكن حتى مع تغيّر طريقة تفاعلنا مع القصص،

Ama hikâyelerle olan meşguliyetimiz değişse bile

دعوني أريكم مثالًا حديثًا عما غيّر طريقة تفكيرنا.

Düşünme şeklimizi değiştiren yeni bir örneği sizinle paylaşayım.

إذا كان هناك طريقة ، فإن الجواب على السؤال

bir yöntem var mı sorusunun cevabı ise

لا توجد طريقة لبيعه في متجر Hacı للبقالة.

Hacı bakkalda da satılacak hali de yok

فكرَت في طريقة جيدة لربح المال من الإنترنت.

İnternette para yapmanın iyi bir yolunu düşündü.

- أتعرف كيف تلعب الشطرنج؟
- أتعرف طريقة لعب الشطرنج؟

- Satranç oynamayı biliyor musun?
- Satrancı nasıl oynayacağını biliyor musun?
- Satrancın nasıl oynandığını biliyor musun?

إن ضجر الطلّاب سيجدوا طريقة للترفيه عن نفسهم.

Öğrenciler sıkılırlarsa kendilerini eğlendirmek için yollar bulurlar.

لا بدّ أنّ هناك طريقة أفضل لفعل هذا.

Bunu yapmak için daha iyi bir yol olmalı.

أكبر المغنين عظموه من أجل هويتهم و طريقة حياتهم،

En büyük sanatçılar bu kimliği ve yaşam tarzını benimsedi,

لأنّ هذه أنقى طريقة لحبّ الحياة تمكنت من إيجادها

çünkü yaklaşık 80 yıllık ömrümde anladım ki

‫إذن ماذا سنفعل؟ هل سنستخدم طريقة التخمين‬ ‫أم المنهجية؟‬

Peki, ne yapacağız? Spekülatif mi iz süreceğiz yoksa sistematik mi?

‫يجب أن أفكر في طريقة لإخراجه.‬ ‫حسناً، ما رأيك؟‬

Onu buradan çıkartmanın bir yolunu bulmalıyım. Tamam, ne düşünüyorsunuz?

وكرجل يافع، لم يكن لديه طريقة ليتنبأ كم سيعيش.

Gençken ne kadar yaşayacağını bilmesinin hiçbir yolu yoktu.

لإنني ظننت إذا استطاعوا إيجاد طريقة للهروب من الكراهية

çünkü onlar nefretten arınmayı başarabilmişlerse geri kalanımız da

‫لدى ضفادع الشجر المنقّطة طريقة مبتكرة‬ ‫لرؤية بعضها ليلًا.‬

Benekli ağaç kurbağaları, geceleri birbirlerini dâhiyane bir şekilde görüyor.

‫لكن لديها طريقة وحشية في إكمال تغذيتها.‬ ‫إنها لاحمة.‬

Fakat beslenmelerini korkunç bir yöntemle takviye ederler. Etçildirler.

‫حسناً، ما هي أفضل طريقة لنا ‬ ‫للنزول إلى الوادي‬

Pekâlâ, kanyondan inip aşağıda parlayan metalin

ماذا تعتقد أفضل طريقة لتشجيع توم علىَ دراسة المزيد؟

Tom'u daha çok çalışmaya teşvik etmek için en iyi yolun ne olduğunu düşünüyorsunuz?

الوقت شيء ثمين، لهذا علينا أن نستغله بأفضل طريقة.

Zaman çok değerli bir şeydir, bu yüzden onu en iyi şekilde kullanmamız gerekir.

ثم كنت لتجد طريقة أخرى، "أوه! 97 زائد 3. رائع!"

ve sonra başka bir yol bulacaktın: "Ah! 97 artı 3, olağanüstü!"

إنّها تعطينا الكثير من المعلومات الجديدة حول طريقة عمل أجسامنا.

Vücudumuzun nasıl çalıştığıyla alakalı bize birçok veri veriyorlar.

‫ولكن هل تعتقد أنه كان هناك طريقة أسرع‬ ‫لتوصيل الدواء؟‬

Sizce ilaçları teslim etmemizin daha hızlı bir yolu olduğunu mu düşünüyorsunuz?

لذا هي عملية بسيطة من التغيير من طريقة القص والخياطة،

Geniş kıyafetlerden kesilen, dikilen ve hatta bazen yapıştırılan

طريقة البدء من نقطة واحدة إلى نفس النقطة في الرحلة

gemi yolculuğunda bir noktadan başlayıp aynı noktaya gelmenin yöntemini ise

قال أنه ليس لدينا طريقة للهبوط على القمر بشكل عشوائي

Ay'a rastgele inecek halimiz yok diyordu

لا أرى أي طريقة يمكن أن تكون فيها القصائد حقيقية.

Şiirlerin gerçek olmasının bir yolu olduğunu görmüyorum.

إن العيش في الخارج هو أفضل طريقة لتعلم لغة أجنبية.

Yurt dışında yaşamak bir yabancı dili öğrenmek için en iyi yoldur.

المنطق هو طريقة نظامية للوصول إلى الاستنتاج الخاطئ مع الثقة.

Mantık, yanlış sonuca inançla ulaşmanın sistematik bir metodudur.

مثلًا كأنه لم يكن سخيًا في طريقة معاملته معها خلال مواعدتهم.

olumsuz özelliklerine ilişkin bilgileri reddeder.

‫ما أسرع طريقة لهبوط هذا الجرف،‬ ‫بحيث نتمكن من إنقاذ "دانا"؟‬

Dana'yı kurtarmak için bu tepeden aşağı inmenin en hızlı yolu ne?

‫تغيّر الكاميرات المتطورة طريقة فهمنا‬ ‫لبعض أكثر الكائنات تميزًا على الأرض...‬

Son teknoloji kameralar, Dünya'nın en ikonik bazı hayvanları hakkında bildiklerimizi değiştiriyor.

معقدة. وهي طريقة الصعود والنزو من تلك المنازل او المكاتب في

problemle karşılaştılar . Bu, o evlerden veya ofislerden çıkıp çıkma yöntemidir,

إيجاد طريقة، في نهاية المطاف، لئلا نشعر أنّنا وحيدون في هذا العالم،

günün sonunda bu dünyada yalnız hissetmemenin bir yolunu bulmak

وافضل طريقة لرؤية كوكب الارض عن طريق ان تنظر الى كرة ارضية

Dünyanın gerçekten nasıl göründüğünü görmenin en iyi yolu bir uzaydan bakmaktır.

ليس لدينا طريقة لفك شفرة كود دافنشي ، التي لم يتم فك تشفيرها لآلاف السنين.

Binlerce yıldır çözülemeyen Da Vinci'nin şifresini burada çözecek halimiz yok

‫الأكل مساءً‬ ‫هو ربما طريقة هذا الذكر الشاب‬ ‫في تجنّب مواجهة قردة إنسان الغاب المهيمنة.‬

Gece yarısı ziyafeti bu genç erkeğin daha dominant orangutanlardan kaçınma yöntemi olabilir.

‫وعلى كل مخلوقات الكوكب‬ ‫العثور على طريقة للنجاة من عتمة الليل.‬ ‫"من الغروب حتى الشروق" ‬

Dünya'daki her yaratığın geceden sağ çıkmanın bir yolunu bulması gerekir. GÜN BATIMINDAN ŞAFAĞA

‫حسناً، ما هي أفضل طريقة لنا ‬ ‫للنزول إلى الوادي‬ ‫لنرى إن كان هذا المعدن اللامع ‬ ‫هو حطام الطائرة؟‬

Pekâlâ, kanyondan inip aşağıda parlayan metalin enkaz olup olmadığını anlamanın en iyi yolu nedir?

لم يكن لديه أي طريقة لمعرفة ما إذا كان حنبعل يقوم بإعداد فخ آخر أم لا، ومن المشكوك فيه

Hannibal'ın yeni bir tuzak kurup kurmadığını bilmenin bir yolu yoktu ve Romalıların...

- ماذا تعتقد أفضل وسيلة للوصول إلى منزل توم من هنا؟
- ماذا تعتقد أفضل طريقة للوصول إلى بيت توم من هنا؟

Buradan Tom'un evine gitmek için en iyi yolun hangisi olduğunu düşünüyorsun?