Examples of using "طفولتي" in a sentence and their turkish translations:
sizinle paylaşayım.
Çocukluğumu çok net hatırlıyorum.
Sonra benim çocukluk arkadaşım bana dedi ki;
Çocukluk arkadaşlarımın neredeyse hepsi ülkeyi terk etti.
Çoucukluğum süresince gayet Arjantinli hissediyordum
Keşke tekrar çocukluğuma geri dönsem.
- Bu şarkıyı her duyduğumda, çocukluğumu düşünürüm.
- Ne zaman bu şarkıyı duysam, çocukluğumu hatırlarım.
Bu çocukluğumu geçirdiğim köydür.
Burada doğmadım ama bütün çocukluğumu burada geçirdim.
Çok kolay bir çocukluk değildi evet, ama her dakikasını sevdim
Çocukluğumdaki dört kanallı televizyondan
ve sanırım gençken çok fazla Jules Verne okumuşum,
Böylece çocukluğumdaki süper gücümü kullanıma sokmaya karar verdim,
şimdi benim çocukluğumdaki akranlarımın bile birçoğunun bilmediği bir oyun 3 taş
Çocukluğumun çoğunu kayalık havuzlarında geçirdim. Sığ yosun ormanlarına dalardım.
Çocukluk anılarım, buranın kayalıklı kıyıları, gelgitleri ve yosun ormanlarıyla dolu.