Translation of "الحفلة" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "الحفلة" in a sentence and their turkish translations:

تلك الحفلة...

Bu toplantı,

انتهت الحفلة.

Parti bitti.

متى الحفلة؟

Parti ne zaman?

متى سنقيم الحفلة؟

Partiyi ne zaman yapalım?

كنت في الحفلة.

- Ben partideydim.
- Partideydim.

- أودُ أن أدعوكَ إلى الحفلة.
- أودُ أن أدعوكي إلى الحفلة.

Sizi partiye davet etmek istiyorum.

أأنت من نظّم الحفلة؟

Bu partiyi düzenleyen kişi sen misin?

- شكرأ على دعوتكَ لي إلى الحفلة.
- شكراً لدعوتكِ لي إلى الحفلة.

Beni partiye davet ettiğiniz için teşekkür ederim.

يجب عليك الذهاب إلى الحفلة.

Partiye gitmek zorundasın.

كم شخصًا دعوت إلى الحفلة؟

Partinize kaç kişi davet ettiniz?

أودُ أن أدعوكي إلى الحفلة.

Sizi partiye davet etmek istiyorum.

تلك الحفلة كانت مميزة، يا صاحِ!

Parti harikaydı ahbap.

قال توم أنه يمكنه إدراك الحفلة.

Tom partiye yetişebileceğini söyledi.

- ليتني كنت أستطيع الذهاب إلى الحفلة الغنائية.
- تمنيت لو أنه كان بإمكاني الذهاب إلى الحفلة الغنائية.

Keşke konsere gidebilsem.

أنا ممتن لك لاستضافتك إياي في الحفلة.

Beni partiye davet ettiğin için minnettarım.

هل تتذكر ما لبسته كاثي في الحفلة؟

Cathy'nin partide ne giydiğini hatırlıyor musunuz?

لم يأتي توم إلى الحفلة الليلة الماضية.

Tom dün gece partiye gelmedi.

ربما علي أن لا أدعوا توم إلى الحفلة.

Belki de Tom'u partiye davet etmemeliyim.

تعرّفت على توم في الحفلة و أصبحا صديقَيْن.

O, partide Tom'la arkadaş oldu.

لم ترد ماري أن يأتي توم إلى الحفلة.

Mary, Tom'un partiye gelmesini istemedi.

- هل ستحضر حفلة الليلة؟
- هل ستذهب إلى الحفلة الليلة؟

Bu gece partiye gidecek misin?

كان يجب أن تكون في الحفلة الليلة الماضية. كان هناك الكثير من المتعة.

Dün gece partide olmalıydın. Çok eğlenceliydi.