Translation of "لفاضل" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "لفاضل" in a sentence and their turkish translations:

ماذا جرى لفاضل.

Fadıl'a ne oldu?

كانت لفاضل صديقة مسلمة.

Fadıl'ın Müslüman bir kız arkadaşı vardı.

طبخت ليلى العشاء لفاضل.

Leyla, Fadıl'a akşam yemeği pişirdi.

قدّم سامي الزّكاة لفاضل.

Sami Fazıl'a zekat verdi.

قدّم سامي سجّادة لفاضل.

- Sami Fazıl'a bir seccade verdi.
- Sami Fazıl'a bir seccade hediye etti.

هذه القصّة الحقيقيّة لفاضل صادق.

Bu, Fadıl Sadık'ın gerçek hikayesidir.

سمحت الشرطة لفاضل كي يقابل دانية.

Polis, Fadıl'ın Dania ile yüzleşmesine izin verdi.

هل كان لفاضل أعداء في المنطقة؟

Fadıl'ın bölgede hiç düşmanı var mıydı?

عادت الحياة إلى مجراها بالنّسبة لفاضل.

Hayat, Fadıl için normale döndü.

كان لفاضل و ليلى و أطفالهم غرفة نوم واحدة.

Fadıl, Leyla ve çocuklarının bir yatak odası vardı.

عندي مفاجأة لفاضل بمناسبة نهاية الأسبوع الّتي تزامنت مع عيد الشّكر.

Bu Şükran Günü hafta sonu, Fadıl için bir sürprizim var.

كانت الثّامنة و النّصف و لم يكن هناك أثر لفاضل بعد.

Saat 8.30'da Fadıl'dan hiçbir iz yoktu.

- كانت لفاضل ثقة كاملة بليلى.
- كان فاضل يثق بليلى بشكل كامل.

Fadıl, Leyla'ya tamamen güveniyordu.

كانت لفاضل علاقة غير لائقة و مخالفة للقانون مع فتاة صغيرة السن إسمها ليلة.

Fadıl'ın Layla adında genç bir kızla uygunsuz ve yasadışı bir ilişkisi vardı.