Examples of using "لفاضل" in a sentence and their turkish translations:
Fadıl'a ne oldu?
Fadıl'ın Müslüman bir kız arkadaşı vardı.
Leyla, Fadıl'a akşam yemeği pişirdi.
Sami Fazıl'a zekat verdi.
- Sami Fazıl'a bir seccade verdi.
- Sami Fazıl'a bir seccade hediye etti.
Bu, Fadıl Sadık'ın gerçek hikayesidir.
Polis, Fadıl'ın Dania ile yüzleşmesine izin verdi.
Fadıl'ın bölgede hiç düşmanı var mıydı?
Hayat, Fadıl için normale döndü.
Fadıl, Leyla ve çocuklarının bir yatak odası vardı.
Bu Şükran Günü hafta sonu, Fadıl için bir sürprizim var.
Saat 8.30'da Fadıl'dan hiçbir iz yoktu.
Fadıl, Leyla'ya tamamen güveniyordu.
Fadıl'ın Layla adında genç bir kızla uygunsuz ve yasadışı bir ilişkisi vardı.