Examples of using "دانية" in a sentence and their turkish translations:
Dania baskıyı hissetti.
Fadıl, Dania'yı tehdit etti.
Fadil Dania'nın parasını aldı.
Fadıl, Dania ile çıkmaya başladı.
Sanırım onun adı Dania.
- Dania, git Fadıl'a telefon et.
- Dania, git Fadıl'ı çağır.
Fadıl, Dania'nın köpeğini kaçırdı.
Fadıl, Dania'yı Rami'yle tanıştırdı.
Fadıl, Dania'yı geride bıraktı.
Fadıl, Dania'yı aldatıyordu.
Fadıl, Dania'ya mektupları gönderdi.
Fadıl gerçekten Dania'yı sever.
Fadıl, Dania için çalıştı.
Dania, Fadil'in önderliğini takip etmeye devam etti.
Fadıl hala Dania'yı seviyor.
- Fadıl yine Dania'yı yendi.
- Fadıl yine Dania'yı dövdü.
Fadıl, Dania'nın evine gitti.
Dania'ya tecavüz edildi ve işkence yapıldı.
Fadıl ve Dania yüksek sesle tartışıyorlardı.
Polis, Fadıl'ın Dania ile yüzleşmesine izin verdi.
Fadil, o sırada Dania'yla aynı zihniyet çerçevesine sahipti.
Fadıl, Dania'nın köpeğini vurdu.
Fadıl araçla Dania'nın evine gitti.
Fadıl, Dania'ya yaklaştı ve onu selamladı.
Fadıl, Dania'nın cesedini saklamaya çalıştı.
Fadıl, Dania'nın cesedini bir çöp kutusuna doldurdu.
Fadıl ve Dania hava durumu hakkında konuştular.
Fadil, Dania'nın ona para vermesini istedi.
Fadıl, Dania'dan onunla birlikte gelmesini istedi.
Fadıl, Dania'yı tanıdı ve polisi aradı.
Fadıl, Dania'yı üniversiteye gitmeye teşvik etti.
Dania, Fadıl'ın kadını olmak istiyordu.
Fadil, Dania'nın cesedinin yerini söyledi.
Fadil ve Dania o aynı gece numaralarını değiştirdiler.
Fadıl, Dania adlı büyüleyici bir kızla tanıştı.
Fadıl, Dania'yı onunla birlikte Kahire'ye taşımaya ikna etti.
Dania yine de Fadıl'a sadık kalmaya karar verdi.
Dania'nın kazandığı her kuruş doğrudan Fadıl'ın cebine gider.
Fadıl, Dania'yı Sofia'nın cesedini gizlemeye çalışırken izledi.