Examples of using "مسلمة" in a sentence and their turkish translations:
Fadıl'ın Müslüman bir kız arkadaşı vardı.
Sami'nin annesi Müslüman'dı.
İzak Müslüman bir kadınla evlendi.
Fadıl, Müslüman bir kadınla tanıştı.
Sami Müslüman bir kadınla evlendi.
Sami Müslüman bir kızla evlendi.
bir daha ABD'ye dönemememe sebep olabilir.
Müslüman bir komşum var.
Sami dini bütün bir aileden geliyordu.
Sami Leyla'nın Müslüman olduğunu düşündü.
Sami internette Müslüman bir kadınla tanıştı.
- Fadıl, Mısırlı bir Müslüman kadınla çıkıyordu.
- Fadıl, Mısırlı bir Müslüman kadınla flört ediyordu.
- Fadıl, Mısırlı Müslüman bir kızla flört etti.
- Fazıl Mısırlı Müslüman bir kızla çıkmıştı.
Fadıl, Mısırlı Müslüman bir kızla çıkmaya başladı.
Sami Leyla'nın Müslüman olduğunu bilmiyordu.
Sami Leyla'nın Müslüman olduğunu hiç bilmiyordu.
Sami Toronto'da Müslüman bir aileyle tanıştı.
Sami Müslüman bir kadınla evlenmek istiyordu.
- Sami Leyla adında Müslüman bir kıza âşık oldu.
- Sami Leyla isimli Müslüman bir kıza abayı yakmıştı.
Fadıl, Müslüman olmayan bir kadınla evlenemezdi.
Fadıl, Mısırlı bir Müslüman kadına derinden aşık oldu.
Sami Müslüman bir kızla tanıştı, sonra ona âşık oldu ve evlendi.