Translation of "كتابة" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "كتابة" in a sentence and their turkish translations:

تكره أمي كتابة الرسائل.

Annem mektuplar yazmaktan nefret eder.

أيمكنك كتابة الرسالة بالإنجليزية؟

İngilizce bir mektup yazabilir misin?

أخيرا أنهيتُ كتابة التقرير.

Sonunda raporu yazmayı bitirdim.

حدث يعيد كتابة التاريخ البشري

insanlık tarihini yeniden yazdıran olay

ويعيد كتابة التاريخ البشري بالكامل

ve tamamen insanlık tarihini yeniden yazdırıyor

إنها مشغولة في كتابة الرسائل.

O, mektupları yazmakla meşguldü.

وافقت على كتابة تلك الرسالة.

O mektubu yazmayı kabul ettim.

نسيت كتابة العنوان على الظرف.

Ben zarfın üzerine adresi yazmayı unuttum.

هل أنهيت كتابة الرسالة بعد؟

Mektubu yazmayı daha bitirmedin mi?

كان فاضل يحبّ كتابة القصائد.

Fadil şiir yazmayı severdi.

يرجى كتابة أفكارك في قسم التعليقات

lütfen sizde düşüncelerinizi yorumlar kısmında yazın

تتم إعادة كتابة التاريخ بفضل Göbeklitepe

göbeklitepe sayesinde tarih yeniden yazılıyor

ليس بمقدور توم كتابة اسمه بعد.

Tom henüz kendi adını yazamıyor.

أخطأ سامي في كتابة بعض الكلمات.

Sami bazı kelimeleri yanlış yazdı.

عند الكتابة، على سبيل المثال كتابة السيناريو،

Yazarlık yaparken örneğin, senaryo yazarlığı,

لا تنسى كتابة أفكارك في قسم التعليقات

düşüncelerinizi yorumlar kısmında yazmayı unutmayın

أعاد كتابة القصة فأحالها قصة مختلفة تمامًا.

O tamamen farklı birine hikaye yazdı.

من الأفضل أن تعيد كتابة هذه الجملة.

- Bu cümleyi yeniden yazmalısın.
- Bu cümleyi yeniden yazmalısınız.

ما زلت أفهم أنني أستطيع كتابة المقالات عن

yine fikirlerimdense, o güne kadar düşünmüş insanların fikirlerini

لكن بدلاً من كتابة الترجمة على تلك البطاقات،

Fakat bu bilgi kartlarında çeviri kullanmak yerine,

بدأ إعادة كتابة التاريخ البشري مع هذا الحدث

insanlık tarihi bu olayla yeniden yazılmaya başlandı

قررت كتابة 20 جملة في تتويبا كل يوم.

Her gün Tatoeba'da 20 tane cümle yazmaya karar verdim.

متى ما انتهيت من كتابة التقرير سأرسله إليك.

Raporu yazmayı bitirir bitirmez onu sana göndereceğim.

أُلزِم سامي على كتابة رسائل اعتذار لأسر الضّحايا.

Sami'nin kurbanların ailelerine özür mektubu yazması gerekiyordu.

إن استطعت كتابة ملخص قانوني يمكنه تغيير مسار القضية،

eğer bir davayı değiştirebilecek dava özeti yazabilirsen,

من فضلك لا تنسى كتابة أفكارك في قسم التعليقات.

Lütfen siz de düşüncelerinizi yorumlar kısmına yazmayı unutmayın

أنهى توم كتابة التقرير في أقل من ثلاث ساعات.

Tom üç saatten daha az bir süre içinde raporu yazmayı bitirdi.

بدأََت كتابة التقرير عند الثامنة و أنهَته على الثانية.

Saat sekizde bir rapor yazmaya başladı, saat on ikide onu bitirdi.

وعندما ظهرت كتابة fasa aga على الشاشة ، طرح السؤال على أذهان الجميع

birde ekranda faşo ağa yazısı çıkınca herkesin aklına şu soru geldi

كنتُ لأحب كتابة مئات الجمل في تتويبا، لكن، عندي أشياء عليّ عملها.

Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var.

مهما كان توم مشغولًا، لم ينسى أبدا كتابة رسالة إلى أمه مرة في الأسبوع على الأقل.

Tom ne kadar meşgul olursa olsun, en az haftada bir kez annesine e-posta yazmayı asla unutmaz.